İŞTE BÖYLE UÇUYORLAR!

Abone Ol

Herkes aynı soruyu soruyor.

Koca profesörler...

Generaller...

Yargıçlar, savcılar...

Devletin en üst kademesinde yer almış bürokratlar, nasıl oldu da ilkokul mezunu bir emekli vaize kanıp, FETÖ üyesi olmuşlardı...

Geçmişten bir örnek vereyim...

Sanırım iki yada üç yıl önceydi. İstanbul Müftülüğü’ne üç kadın başvurarak ilginç bir şikayette bulundu. Kadınlar müftülükte dertlerini kısaca anlattı:

-Mahalledeki M.Ü isimli hocaya gittik. Bizi çeşitli hastalıklara iyi geldiğini ve tedavi ettiğini söyleyen bir su verdi. Rahmet suyu, olarak adlandırdığını bu suyu bizde bağımlılık yaptı ve vücudumuzda uyuşukluğa neden oldu.

Müftülük yetkilileri kadınları sabırla dinlediler, kendilerinin yapacakları pek bir şey yok, olayı Emniyet’e bildirdiler.

Emniyet, mahkeme kararı ile “Rahmet suyu” dağıtan hocanın evini bastı, suyu buldu…

Kriminal polis suyu inceledi, sudaki rahmeti buldu. Suda esranın etken maddesi bulunuyordu. Rahmet suyu icat eden ve gözaltına alınan M.Ü kendini savundu:

-Allah’ın elçisiyim. Suyu insanlara şifa sunmak için hazırladım, suyun içinde melekler var. Bir çok kişiye iyi geldi şahitlerim var.

Savcılık, M.Ü’nün, çeşitli sorunları bulunan dine önem veren vatandaşları kendisini hoca olarak tanıtıp kandırdığını, esrar ile yapılmış suyu içirip geçici olarak bile olsa uyuşturarak dertlerinden uzaklaştırdığını, bu iş karşılığında zekât adı altında çeşitli miktarlarda para aldığını tespit etmiş.

.../...

Kısacası dostlar...

Sistem hep aynı, hiç değişmiyor!

--------------

GAZETECİ ÜZERİNDEN

PARTİ İÇİ HESAPLAŞMA!

Akşamın ilerleyen saatlerinde gazeteci arkadaşlarımız haber verdi...

-Gazeteci Cihan Yıldırım evinin önünde saldırıya uğramış!

Yıldırım, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda iki kişinin kendisine yumruk atıp, tehdit edip gittiğini yazmış...

Bu tür tehditler artık gazeteciler için olağan bir durum...

***

Meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Ama beni asıl endişelendiren eşi ve çocukları oldu. Korktukları, paniğe kapıldıkları muhakkak. Genç bir anne ve çocuğuna bunları yaşatanları lanetliyorum...

***

Peki bu saldırı neden oldu?

Kim yaptı?

Birkaç gün önce Cihan Yıldırım bir yazı yazdı...

Okuyunca, doğrusunu söylemek gerekirse dehşete kapıldım. Bir gazetecinin asla yapmaması gereken büyük bir mesleki hata yapmıştı...

Bir gün sonra zaten kendi yazısında da bunu açıkça dile getirdi. Bu saldırının o yazı ile ilişkisi olduğu iddiaları var...

***

Öyleyse şu tespiti yapabiliriz...

Bu “saldırı ve tehdit” AK Parti'nin kendi içindeki bir hesaplaşması olarak da algılanabilir. Çünkü o yazıda iddiaları ortaya atanlar ve iddia nedeniyle mağdur olduklarını söyleyenler aynı partiye mensup...

Gazeteci arkadaşımız, parti içindeki hesaplaşmanın kurbanı gibi gözüküyor.

----------

GONDOLİST NEDİR?

İhlas Haber Ajansı, dün bir haber geçti...

Gondollarla ilgili...

Bir sezonda 25 bin kişi gondollara binmiş...

Yaklaşık 50 kişi de evlilik teklifinde bulunmuş...

Haberde yer alan bir ibare kelime dikkatimi çekti!

-Gondolist...

Sanırım gondolcu demek istediler...

Türkçe'de gondolist diye bir kelime yok.

Sandal kullanan kişiye sandalcı, gondol kullanan kişiye gondolcu denir...

Sanırım, gondolcu kendini böyle tanımladı, muhabir arkadaşımız da kendisini kırmadı haberi bu şekilde servis etti...

-------------

RUSYA-İRAN VE SURİYE

Türkiye Suriye sınırını aştı, Cerablus'a girdi...

Ülkelerin tepkileri bekleniyordu...

Önce Rusya, Sonra Suriye ve en son İran devletleri açıklama yaptı...

Açıklamaların ortak bir özelliği var.

Hepsi alt düzey devlet görevlileri tarafından yapıldı...

Bizdeki deyimiyle “suya sabuna dokunulmadı”

Yapılan açıklamalar semboliktir. Suriye'nin açıklaması bile semboliktir.

Açıklamalardan anladığımız komşu ülkeler bu operasyonu destekliyor...