İnsanlıktan çıktık.

Abone Ol


Çıktık Hocam çıktık.
Ülkemiz de insanlar açlıkla mücadele ediyor. Kimse bir çare üretmiyor. Üretmediği
gibi kamu işletmeleri de geçim derdi çeken bizlerin ısınma ve elektrik gibi temel
ihtiyaçlarına zam üstüne zam yapıyor. Böyle olunca da insanımız kimseye güven
duymuyor.
Güvenin olmadığı yerde beraberlikten söz edilebilir mi Hocam? Şimdi insanımız
kuzu postuna bürünmüş; utanmaz, şerefsiz, yetim malı yiyen, dini siyasi amaçları için
kullanan kurtlardan korkuyor!
Keşke herkes bu değişimi, bu kurtları görse.
Nasıl görsün Hocam. Biz her şeyi kadere yorarız. Demek ki kaderimizde varmış!
Olur mu be kardeşim? Kader diye diye karardık! İnsana, insan gibi davranmayı
unuttuk! Yüreklerimiz taşlaştı. Acıma duygumuz köreldi. Haksızlıklara ve
adaletsizliklere karşı duyarsızlaştık!
Peki neden böyle olduk Hocam?
Neden mi? Neden olacak, etrafımız kuzu postuna bürünmüş kurtlarla çevrili olduğu
için. Kurtla kuzuyu ayırt edemez olduk! Manevi duygularımız yozlaştığı için
ilişkilerimiz de çıkar ilişkisine dönüştü. Şimdi iki yüzlü insanlar var,
Keşke iki yüzlü insanlar olsa Hocam, yüzsüz insanlara dönüştük.
Bu şerefsiz insanlar, neresi işlerine geliyorsa oraya döndü, döndükçe de kazandı,
kazandıkça da ülkenin başına bela oldu.
Şimdi ne olacak Hocam?
Şimdi ne mi olacak, için mi karardı? Benim de insan hakları adına, insanca yaşam
adına, içim daraldı. Belki gelecek nesiller bizlerin bu yaşadıklarından ders alır!
Bizler aldık mı ki gelecek kuşaklar alsın Hocam?
Doğru söylüyorsun. Bu dünya hepimize yeter. Eşit, özgür, mutlu, insanca, diğer
canlılarla birlikte yaşamak mümkün. Önce biz insan olalım, farklılıklarımızı
zenginliğimiz sayalım. El ele verelim, birlik olalım, birlik güçtür. Yaşayan, çalışan,
üreten biziz, o zaman; hakça adaletli bir şekilde paylaşan da biz olalım!