“Yılmaz Büyükerşen bir markadır”
Bu söylem ve tespit bize ait değil.
Söylem ve tespiti yapanlar bizzat Eskişehir’deki AK Partililer oldu.
2014 seçimlerinin neden kaybedildiği sorulduğunda AK Partililerin hemen hepsi, seçim kaybedilme gerekçelerini kendince sıraladıktan sonra “Kazanmak için elimizden geleni yaptık. Sonuçta karşımızda marka olmuş bir isim vardı” dediler.
***
2019 seçimlerinin kaybedilmesi sonrasında da AK Partililer aynı cümleyi kurdu…
“Kazanmak için her şeyi yaptık ama olmadı. Sonuçta marka haline gelmiş bir isimle yarıştık”
***
Sonuç olarak: Yılmaz Büyükerşen’i marka haline gelmesine biraz da Büyükerşen karşısında 4 yenilgi alan AK Parti’nin Eskişehir’deki aktörlerinin yardımcı olduğunu söylemek yanlış olmaz.
***
Şimdi:
Ortada güçlü bir marka varsa, o güçlü marka ile mücadele yöntemleri de mutlaka vardır.
Ancak…
Eskişehir’deki AK Parti yöneticileri ile söz sahibi olan isimleri, bu mücadele yöntemlerini arayıp bulmak ve uygulamak yerine, adına strateji bile diyemeyeceğimiz vasat söylemler üzerinden muhalefeti tercih etti.
Seçim söylemleri Büyükerşen’in yaşı ve heykel eleştirisinden ibaretti.
Çünkü…
Kolay olan, marka ile mücadele yöntemini arayıp bulmak değil, yaşı ve heykeller üzerinden muhalefet yapmaktı.
***
2014 seçimleri öncesi “Şehrin kaderi 75 yaşındaki birine bırakılır mı?” denildi.
2019 seçimleri öncesi “80 yaşındaki başkandan şehre hayır gelir mi?” denildi.
Büyükerşen her iki seçimde de, hem de oylarını arttırarak seçim kazandı.
Zira…
Seçmen yaş üzerinden yapılan eleştiri ve muhalefeti insani
***
Sonuç olarak…
Yaş üzerinden yapılan muhalefetin tutmadığı Eskişehir’de iki kez kanıtlandı…
Ama gelin görün ki bugün muhalefet hala Büyükerşen’in yaşı üzerinden yapılıyor…
Hal böyle olunca da Büyükerşen her seçim yaş aldıkça seçimleri de kazanıyor.
***
O yüzden…
Muhalefetin artık yaşı-başı-heykeli bırakıp yeni bir şeyler söylemesi lazım.
Aksi halde, yaş üzerinden yapılacak muhalefetin seçim kazandırması yine yaş gibi görünüyor…
Bizden söylemesi…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
İKİ AÇIKLAMA ARASINDA BİR ÇELİŞKİ YOK MU?
İYİ Parti milletvekili Nebi Hatipoğlu gündem haline gelen ilk açıklamasında şöyle bir cümle kurdu:
-“Biz önümüzdeki yerel seçimlerde AKP ve MHP ile ittifak kurmalıyız. Neticede sağ partileriz. CHP ile ittifaka karşıyım. ”
Neticede bunun kendi düşüncesi olduğunu, düşüncesinin ve sözlerinin partiyi bağlamayacağını, fakat pek çok milletvekilinin de kendisi gibi düşündüğünü sözlerine ekledi.
***
Aradan birkaç gün geçti.
Nebi Hatipoğlu, yerel seçimlere kendi adayları ile gireceklerini, tabanın da böyle bir talebi olduğunu hatta adaylık konusunda çalışmalara bile başladıklarını söyleyerek “Önümüzdeki süreçte partinin yetkili organları ne karar alır bilemiyoruz. Alınan karara tabi ki uyacağız ama isteğimiz seçimlere kendi partimizin adaylarıyla girmektir”
***
Şimdi birkaç gün arayla yapılan bu iki açıklama arasında bir çelişki var…
Hatipoğlu yerel seçimlere AKP ve MHP ittifakıyla mı girmek istiyor?
Yoksa…
Kendi partisinin adaylarıyla mı?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BU DA HAFTA SONU NEŞESİ OLSUN!
Bir okur göndermiş…
Kral o gün balığa gitmeye karar vermiş...
Müneccime havayı sormuş.
Müneccim:
- Bugün hava bütün gün açık olacak haşmetmaab, diye kısa bir rapor vermiş
Kral yanına kraliçeyi de alıp yola çıkmış. Yolda onları gören bir köylü, balığa gittiklerini öğrenince:
- Ama bugün yağmur yağacak efendimiz, diye kralı uyarmış
Kral inanmamış tabii. Yola devam etmiş. Ama köylünün söylediği gibi... Dere kenarına gelip oltayı atmadan şiddetli bir yağmura yakalanmış. Kral müneccimi kovmuş. Yolda gördüğü köylüyü çağırmış:
- Nereden bildin yağmur yağacağını...
- Benim eşeğin kulakları aşağı düştü mü yağmur yağar efendim, demiş köylü, oradan anladım.
Kral eşeği tam maaşla kadroya almış.
Eşekler o gün bugün şatolarda- saraylarda hep iyi yerler bulmuşlar.
NOT-Hikayenin siyasi bir mesajı falan yoktur! İster hikaye gibi isterse fıkra gibi okuyun!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,