İhanete bir son verin

Abone Ol

 

50 yıl önce Vişnelik, Sümer ve Akarbaşı mahallerinin bulunduğu yerler alivyon toprakları ile verimli ekim alanlarıydı.
Yerel yöneticiler Vişnelik ovasının bereketli topraklarını yanlış imar politikaları ile betonlaşmaya açtı.
Adam eksen yetişecek bu verimli topraklara, yerel yönetimler yolu açtı müteahhitler girdi, ekili alanlar talan edildi.
..Ve günümüze gelindiğinde o topraklara beton dikmek serbest, ama sebze ve tahıl ekmek yasak.
****
Koca Vişnelik ovasını son 40-50 yılda bitirdik.
Sıra Alpu ovasına geldi.
Önce pancar kotası ile girdiler işe.
Pancar ekimini kısıtladılar.
Sonra; termik santral için, birinci derece tarım alanı olmaktan çıkarmaya çalıştılar.
Alpu tartışması sürerken, Alpu ovasının içinde olduğu eskiden belde olan Bozan Mahellesi geldi gündeme.
****
Bozan Alpu Ovasının en verimli topraklarıydı yılda iki ürün alınabiliyor ve büyük ölçüde hayvancılık yapılıyordu.
Tarımsal anlamı dışında buraya yapılacak her hangi tesis, burada ki tarım alanlarının ve hayvanların otlaklarının yok edilmesi anlamına geliyor.
****
Tartışma yaratan URAYSİM Raylı sistemler test alanı tesisini Anadolu Üniversitesi hayata geçiriyor.
Verimli topraklar içindek 35 bin dönümlük alana, raylar döşenecek. Tarım alanları ve otlaklar yok olacak!
Eskişehir'de tarıma ihanet ettik.
Alpu'da tarıma ihanet ettik.
Bozan'da olsun, aklımızı başımıza alalım, bir dur diyelim.
URAYSİM'in bayka yer kalmamış gibi, verimli topraklar üzerine inşa edilmesi nasıl bir mantıktır.
Umarım; Üniversite bu projeyi başka bir yere taşır...


****

AYTAÇ ÇINAR'IN ESKİŞEHİRSPOR PAYLAŞIMI 

Aytaç Çınar paylaşmış.
Türkiye’de Adana denilince akla kebap gelir, Maraş denilince dondurma, Antep denilince baklava, Erzurum, Artvin denilince yatık döner gelir.
Eskişehir denilince insaların aklına her yerde Eskişehirspor gelir... 
****
Aytaç Çınar'ın gönderisine ekleme yapalım.
Eskişehir'de Eskişehirspor denilince akla ne gelir?
Sahipsizlik, beceriksizlik, umursamazlık.
Başarısız yönetimler ve siyasete bulaşmış başkanlar.
Kendini değerlerini görmeyen, gözü dışarıda olan kulüp yöneticileri.
Takım kötü gittiğinde alt yapıyı yerden yere vuran, işler iyi gittiğinde dönüp bir kez bile bakmayan yönetici felsefesi.
Kulübün kaynaklarını har vurup harman savuran, kendi parasının aksine kulübün parasını harcarken çok bonkör davranan, futbolcularla yapılan sözleşmelere attığı imzaların sorumluluğunu almayan ve faturasını kulübe çıkaran yönetici modeli.
Yazıyı Aytaç Çınar'ın son cümlesi ile bitirelim.
"Eskişehir’i yönetenlere saygılarımla..."