Yolları, parkları ve meydanları belediyeler yapar.
Çünkü bu onların uzmanlık alanı.
Atatürk Stadyumu yıkıldığında ortaya çıkan alanın nasıl değerlendirileceğini aylarca tartışmıştık.
Meydansız kentin bir meydanı olsun istedik.
Pek çok rant projesinden sonra, millet bahçesi yapıldı.
Buna da şükür...
En azından betonlaştırılmadı.
****
Kentin ortasından geçen demiryolu yerin altına alındı.
Sık sık kazalara ve gecikmelere neden olan hemzemin geçitler ortadan kalktı.
Trafik akışına büyük kolaylıklar geldi.
Ama; bir başka sorun da demiryolu hattının yukarıda kalan bölümünün nasıl değerlendirileceğiydi.
Yol ve park konusunda uzman olan belediye saf dışı bırakıldı.
DDY kendisi yaptı.
..Ve galiba kendisi buldu.
****
DDY yol boyunca kafeleler yaptı.
Çevreyi düzenledi.
Yayalar kaldırımda yürürken, yerin altına alınan demiryolunu görsün istediler.
Ama; kullanılan o şeffaf malzemeler, kırıldı, parçalandı.
Zamanla da o kafelerin bir çoğu kapandı.
****
Bir dönem gar binası tartışması vardı.
Gar binası kent trafiği için sorun oluşturuyordu.
Özellikle hızlı tren sefer sayısının arttırılması ile yoğunluk arttı.
Belediye yeni gar binasının şeker fabrikası ve otogarın arkasındaki araziye yapılmasını istedi.
Çevreyolu, otogar ve demiryolu gar bütünlüğü sağlanacaktı.
Ama; yapılmadı.
****
Eskişehirliler 68 yıllık gar binasını seviyordu.
Yıkılıyor, yıkılacak denilen tarihi gar binası 2008 yılında tescillenerek muhtemel bir yıkımın önüne geçilmiş oldu.
BİZ GÜLÜP GEÇEMİYORUZ
Siyasi çıkarları için kentin değer verdiği, kente değer katan bir insana karşı bu kadar acımasız olunacağını tahmin edemezdik.
Ne yazık ki; koltuk için söylenen o yakışıksız sözlere, bu sözlere destek verenlere;
Biz gülüp geçemiyoruz...
****
Dün yere göğe koyamadığın, övgüler düzdüğün o insanı bugün yaşı üzerinden küçümsemeye çalışıyorsunuz ya.
Yaştan, baştan ve belden aşağı vuruyorsun ya;
Biz buna tepkisiz kalamıyor, gülüp geçemiyoruz...
****
Gündemin; hayat pahalılığı ve yoksulluk olduğunu seçimin değil, geçimin önemine dair tek söz etmeyenlerin, belediye başkanının yaşı üzerinden yarattıkları suni tartışmaya;
Nezaket sınırlarını fazlasıyla aşan atışmalara;
Biz asla gülüp geçemiyoruz...