Hani derler ya, ya da çoğumuz yeri geldiğinde kendimizi bir parça onurlandırmak adına deriz ya:
-Benim hayatım bir roman arkadaş!..
Öyledir ya da değildir o başka. Ben de o zaman “öyleyse yazsana” der takılırım onlara. Anlattıklarıyla yetinir, susarlar!..
Yakınlarda bir gençle tanıştım. Adı Sefa Hançer. Görme özürlü, 35 yaşında ama kendi enerjisinden kaynaklı azmiyle eğitim basamaklarını birer birer atlayıp hukuk fakültesini bitiren;
-Eskişehir Barosu’na kayıtlı Avukat Sefa Hançer
Bana hayatını anlatırken, sözlerini bilgisayar destekli yazılı olarak aktarırken düşündüm ki;
-Kendi romanını da yazacak biri Sefa!..
***
Sefa Hançer Çifteler ilçesinde yaşayan bir çiftçi ailenin iki çocuğundan biri. Görme özrünü ilk fark eden anneannesi olmuş. Doktora götürülmüş, bir operasyonla görme yetisi bugünkü haline getirilebilmiş:
-Bir gözü yüzde 30 diğeri yüzde 10!..
İlkokuldan Üniversiteye kadar engeller…
İlk öğretimi ailenin ilgisi, öğretmenlerinin katkılarıyla Çifteler Atatürk İlköğretim okulunda tamamlanır. Sırada Lise giriş sınavı vardır. Bu sınavda ilk “eğitim engelliyle” karşılaşır. Rapor sunmasına karşın “Az gören “raporunu sunmasına rağmen…
O “rağmeni” şöyle anlatıyor:
“Büyük Punto süre, işaretleyici gibi taleplerim yerine getirilmedi. Sınav sonrası, doğru-yanlış ve boşları topluyoruz 80 ediyor. 20 soruya ne olduğunu yıllar sonra engelli camiası ile tanışınca öğrendim. Sistem beni şekilli sorulardan muaf tutmuş.”
Buna karşın Sefa’nın azminden lise sınavı da kaçamaz!.. Öğretmen Lisesi’ni kazanır ama bu kez bürokrasi bir başka engel koyar önüne:
-Bu halinle yatılı okuyamazsın!..
Yatısız okur ailenin desteği ile orayı da başarıyla bitirir sırada üniversite vardır!..
***
Üniversiteye Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinde başlar eğitim hayatının o bölümü. Bir süre sonra da yatay geçiş yaptığı Marmara Üniversitesinin aynı bölümünde devam eter ve biter. Sonrasında “engelli haliyle” çalışma hayatı başlayacaktır ve girdiği sınavlar.
Unutmadan bu başarısının ötesinde Anadolu Üniversitesi’nin Uluslararası İlişkiler Bölümünü de sıkıştırıverecektir.
Bir kaza ve yeniden doğuş…
Mezuniyet sonrası Bergama Orman İşletme müdürlüğünde işçi kadrosu ile başlamış. Devamında Milli Eğitim Bakanlığında memur. Buca, Üsküdar, Çiteler İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde ve okullarda devam eden bir hayat. Ve Çifteler’de “Hançer Hukuk Bürosu” ile kendi işi…
“Sınavlar” demiştik ya, en önemlisi Adalet Bakanlığının açtığı Hakimlik sınavında 10 bin katılımcı arasında 42. Sırayı alması ve mülakat. Burada da karşısına;
-Engellilerin engeli çıkacak ve elenecektir!
***
Evet, bir kazanın “şanssız muhatabı olacaktır Avukat Sefa… Tarih: 23 Mart 2023. Ne tesadüf o gün doğum günüdür ve işe gitmektedir. Yani son atandığı memuriyet olan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eskişehir il Müdürlüğündeki işine…
Yenidoğan Mahalesindeki evinden çıkmış, Odunpazarı Belediyesi tramvay durağına ulaşmak üzere iken bir otomobil çarpar kendisine. O çarpma sonucu Sefa’nın başı da tretuvarın kenarına çarpacaktır.
***
Söyleşimizde kendisine, babası Adem Beyle beraber refakat eden anneni Saadet hanım hüzünle anlatıyor:
“Tam 48 gün yoğun bakımda yattı evladımız. Özellikle ilk günler hiç kıpırdamadan tepki vermeden. Bazen Adem’le beraber bazen nöbetleşe umutla bekledik başında. Bugününe şükür.”
Bu noktada Sefa bir teşekkür iletiyor doktoruna;
“-Beyin ameliyatımı yapan Emre Özkara doktorumdan Allah razı olsun.”
***
Tedavi sonrasında konuşma yetisini önemli ölçüde kaybediyor. Ama gittiği terapistler sayesinde büyük oranda gelişme gösterdiğini görüyoruz biz de. Kazada kalçasından da ciddi hasar alıyor Sefa kardeşim. O da bir başka terapistle iyileşme yolunda..
***
Sevgili “Avukat Sefa” benden bu kadar!... İnanıyorum ki gün gelecek;
-Kendi romanını en güzel Türkçe ile kendin yazacaksın!..