Yaş otuz beş! yolun yarısı eder./Dante gibi ortasındayız ömrün./Delikanlı
çağımızdaki cevher,/Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,/Gözünün yaşına
bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?/Benim mi Allahım bu çizgili
yüz?/Ya gözler altındaki mor halkalar?/Neden böyle düşman görünürsünüz,/
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?/Neylersin ölüm herkesin başında./Uyudun
uyanamadın olacak./Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?/Bir namazlık saltanatın
olacak,/Taht misali o musalla taşında.
Cahit Sıtkı Taranca’nın söylediği bu sözleri tekrar tekrar okuyarak yaşamdan ders
almamız gerekiyor. Önemli olan iyi veya kötü ne yaşarsak yaşayalım, o
yaşadıklarımıza sımsıkı tutunup bugünün kıymetini bilmemiz gerekiyor. Ben, bu
yaşadıklarımın, aslında bana hayatın gerçekliğini anlatan en iyi öğretmenim olduğunu
fark ettim. Yaşamım boyunca ne yaparsam yapayım geçmişim benimleydi. O
yaşamımdaki hataları ve keşkeleri kabul etmeyi öğrendim.
Geçmişinizde yaşadıklarınızın tutsağı olmayın. O geçmişin en iyi dostum olduğunu
öğrenin. Kısacası, geçmiş de bendim, bugün de benim ve gelecekte de ben olacağım.
Herkesin farkına varması gereken tek şey bu aslında. Geçmişteki ve bugünümüzdeki
tercihlerimizin sonucu ne olursa olsun, bu şiirdeki sonucu biz yaşayacağız. Çünkü
zaman dediğimiz olgu hiçbir zaman bizi değiştirmeyecek, sadece yaşadıklarımızı
etkileyecek. Bizim değişmemiz için kendimizin değişimi kabul etmesi gerekir. Onun
için anı yaşayalım. Geçmişe fazla takılıp kalmayalım.