Eskişehirspor, geçtiğimiz hafta Söke 1970 Spor karşısında aldığı 2-0’lık galibiyetle sadece üç puan değil, moral, güven ve inanç da kazandı. Tribünler doluydu, taraftar coşkuluydu, sahada savaşan bir takım vardı. Ancak bu güzel atmosferin üstüne, Türk futbolunun geneline yayılan bir bahis soruşturması gölgesi düştü.
***
Hakan Şapcı yönetiminde Eskişehirspor, uzun süredir aradığı takım kimliğini bulmaya başladı. Sahada sistemli, disiplinli ve mücadeleci bir yapı var. Oyuncular birbirine güveniyor, tribün takıma inanıyor. Söke maçında ikinci yarıda gelen golle birlikte oyunun tüm hakimiyeti Eskişehirspor’a geçti. O dakikalarda tribünle saha arasında adeta bir enerji bağı kuruldu. Bu galibiyet, hem puan tablosunda hem de psikolojik anlamda Eskişehirspor’un ayağa kalkışının işareti oldu.
***
Ne var ki, galibiyet sevinci tam yaşanırken Türkiye Futbol Federasyonu’ndan gelen bahis soruşturması kararı gündemi sarstı. Profesyonel liglerde 1024 futbolcunun PFDK’ya sevk edilmesi , futbol kamuoyunda deprem etkisi yarattı. Eskişehirspor’dan 2, Anadolu Sportif Faaliyetler’den 11 futbolcunun listede yer alması, şehirde de şaşkınlık yarattı.
***
Bu durum, yalnızca kulüpleri değil, tüm futbol ailesini etkiliyor. Henüz ortada kesinleşmiş bir suç ya da şike unsuru yokken, isimlerin açıklanması ciddi bir psikolojik baskı oluşturuyor. TFF’nin görevi elbette temiz bir futbol ortamı yaratmaktır, ancak bu süreç etik, adil ve delile dayalı yürütülmezse, masum insanlar da yara alabilir.
***
Bahis, modern futbolun en büyük hastalıklarından biri haline geldi. Teknolojiyle birlikte cep telefonundan birkaç dokunuşla bahis oynamak mümkün hale geldi. Ancak futbolun ruhu, bu tür bağımlılıklara teslim olamayacak kadar değerlidir. Eğer gerçekten temiz bir futbol istiyorsak, yöneticisinden hakemine kadar herkesin aynı şeffaflık içinde sorgulanması gerekir.
***
Bugün futbolda güven sarsılmış durumda. Ama Eskişehirspor gibi camialar, dürüstlük ve emeğe dayalı bir mücadeleyle bu karanlık dönemi aşacaktır. Söke galibiyeti bunun en güzel mesajıydı… Ne olursa olsun, sahada alın teriyle kazanmak hâlâ bu şehrin en büyük gururudur.