FİŞLENECEĞİZ

Abone Ol

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, yasalaştı. Özellikle ticaretle uğraşan firmaların uyguladığı müşteri bilgilerinin kaydı, indirim kartı kampanyaları, özellikle e-ticaret firmalarının tuttukları veriler sebebi ile tüketicilerin kimlik bilgilerinin korunmasını sağlamak adına önemli bir değişiklik. Ancak ticarette kişisel veriler sınırlandırılırken, kamuda fişlenmenin de önü açılıyor.

Kişisel veri, kişinin dil, din, ırk, mezhep, siyasi düşünce, dernek ve vakıf üyeliği, fiziksel özellikleri, ekonomik, kültürel, sosyal veya psikolojik kimliğini, isim, telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, genetik bilgiler gibi verileri kapsar. Kanuna göre kişisel verilerin işlenebilmesi için öncelikle hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun, meşru amaç taşıyan, ölçülü ve kanundaki amaca uygun olma ilkelerine uygun hareket edilmesi gerekiyor.

Kişilerin açık ve sınırları belirlenmiş rızası olmadan veya kanunda açıkça düzenlenmedikçe kişisel veriler saklanamayacak, kişinin rızası bulunsa dahi kullanım amacı gerçekleştikten sonra silinmesi gerekecek. Ayrıca herkes kişisel verilerinin kaydedilip edilmediğini, kayıt ediliyorsa hangi bilgileri içerdiğini öğrenebilecek.

Kanunun bu kısmı kanunun amacına uygun, ancak fişlemeye sebep olabilecek düzenlemeler de kanunda yer alıyor. Kanunun adı kişisel verilerin korunmasıyken, fişlemenin önünü açan düzenlemeler içeriyor. Yeni yasal düzenleme, kişisel verilere özellikle özel sektör alanında birçok koruma sağlıyor, ancak devlet tarafından yapılacak fişlemeye de yasal zemin oluşturuyor. Kanunun sağladığı koruma ve haklar sadece ticari hayatla sınırlı kalıyor.

Kanun, kişisel verilerin milli savunmayı, milli güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini veya ekonomik güvenliği sağlamak amacıyla işlenmesini kanun kapsamı dışında tutuyor. Bu sebeple din, dil, ırk, mezhep, siyasi düşünce gibi verilerin kayıt altında tutulması yasal hale getiriliyor.

Kanun fişlemeye yasal zemin oluşturması sebebi ile Anayasa’mızda yer alan özel hayatın gizliliğini ihlal etmektedir. Muhalefet partilerinin milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi’ne başvurması durumunda kanunun fişlemenin önünü açan hükümlerinin iptal edilmesi gündeme gelebilir.