Kurtuluş mu?
Her kurtuluş yeni bir kuruluştur...
Açılışı yapılan Büyükşehir Belediyesi'nin Kurtuluş Müzesi'ni "gazetecilikten torpilli" olduğumuz için bir gün önce gezme fırsatı buldum...
Müzenin kendisi tıpkı Türkiye gibi...
Yanmış, yıkılmış bir binaydı...
Küllerinden yeniden doğdu ve Kurtuluş Müzesi oldu...
Türkiye'de, yakılmıştı, yıkılmıştı...
Küllerinden, genç bir cumhuriyet olarak doğdu...
Kurtuluş günlerinde savaş hep bizim Eskişehir'in içindeydi. İnönü ve Sakarya güzel isimler. Ama işte hep savaşı anlatır...
Elbette zaferi ve kurtuluşu da...
Kan izleri daha bu topraklardan çıkmadı...
Yanıbaşımızda, akıp gidiyor...
Kurtuluş müzesi, sanırım Türkiye'de bir ilk. Geç kalsak da, Eskişehir'de kurulmasından bizde kendimize gurur payı çıkarıyoruz.
Bu müze bizim şehrimize çok yakıştı...
Minik ve şirin bir müze...
Belleği ise çok büyük...
ASIL SUÇLANMASI
GEREKEN BİZİZ!
Müzenin açılışında Başkan Yılmaz Büyükerşen'in yaptığı konuşma ibret vericiydi...
Önemli bulduğum kısımlarını sizlere aktarıyorum
-Kurtuluş Müzesi'yle Eskişehir’e bir değer daha katmış olacaktık. Diğer projelerimizin arasında özel bir yeri olmayan, küçük ve sıradan bir işti bizim için.
Çok yanılmışız.
-Şu son birkaç ay içinde yaşadıklarımız, Lozan hakkında Milli Mücadele hakkında, Milli Mücadelenin kahramanları hakkında söylenenler gösteriyor ki, çok yanılmışız. Bu ve buna benzer projeleri, hatta çok daha büyüklerini, onlarca yıl önce yapmış olmamız gerekiyormuş....
-İşi gücü bırakıp, yirminci yüzyılın başında dünyada yaşananların bu topraklara nasıl yansıdığını anlatacak projeler gerçekleştirmemiz gerekiyormuş.
-Milli Mücadeleye, o mücadelede makûs talihine başkaldıran millete önderlik yapanlara uluorta ve fütursuzca saygısızlık yapılabilmesi, ancak derin bir cehalet yüzünden mümkün olabilir.
-Aslında saygısızlık kelimesi, şahit olduğumuz şeyleri anlatmak için yeterli de görünmüyor, düpedüz düşmanlık yapılıyor Milli Mücadele kahramanlarına. Ama unutmamak gerekiyor ki, bugün rahat koltuklarında oturup o dönem hakkında bilgisizce ahkâm kesenlerin hepsi, Cumhuriyet döneminde doğdular, büyüdüler, okullara gittiler. Onları cehaletleri sebebiyle suçlayabiliriz. Ama asıl suçlanması gerekenler, bizleriz.
-İtiraf etmeliyim ki, böyle bir ihtiyaç olduğunu fark etmiş değildim. Başta da söylediğim gibi, sadece Eskişehir’e bir değer daha katmak gibi bir niyetim vardı. Ama bugün açılışını yaptığımız bu mütevazı müze, benim düşündüğümden çok daha önemliymiş.
FOTOĞRAFLAR
YUNANİSTAN'DAN
Müzede kurtuluş savaşı yıllarına ait fotoğraflarda yer alıyor...
Bir çoğunu daha önce hiç görmedim...
Kurtuluş Müzesi'nin proje koordinatörü Canan Demir ile sohbet ederken, fotoğrafları nereden bulduklarını sordum...
Yanıt şaşırtıcıydı:
-Yunanistan'dan...
Küçük Asya Araştırmaları Enstitüsü'nden Eskişehir'e ait çok sayıda fotoğraf bulmuşlar...
Elbette bedava değil...
Tanesi 30 avro...
ONLARIN EMEKLERİ VAR
Kurtuluş Müzesi'ni Büyükşehir Belediyesi tamamen kendi olanakları ile yapmış.
Tecrübeliler ile genç bir ekip birlikte çalışmış...
Müzenin hayata geçmesinde emekleri olan bir kaç isim şöyle:
-Canan Demir/proje Koordinatörü
-Oğuzhan Özen/Proje yürütücüsü
-Doç. Dr. Şaduman Halıcı/Tarih danışmanı
-Göksel Erol/Mimar
-Burhan Bilgiç/Grafik tasarım
-Yılmaz Kükdamar, alaaddin Çetin, Tuncer Gündoğdu, Özcan Eser, Süleyman Kaynar /Dekor üretimi ve onarım...
-Yrd. Doç. Dr. Nilgün Elam, Dilek Yalıman/çevirmen...
-Hülya Şirvan, Mahmut Pala/kostüm..
İNÖNÜ KALMIŞTI!
Kurtuluş Müzesi, bir zamanlar İsmet İnönü'nün kurtuluş savaşı günlerinde Eskişehir'de misafir olduğu konaktı. Büyükşehir Belediyesi harabe halindeki binayı satın aldı. Binayı restore edip ziyarete açacaklardı. Sonra vazgeçtiler. Başkan Yılmaz Büyükerşen'in aklına Kurtuluş Müzesi yapma fikri geldi ve Kurtuluş Müzesi, anlamlı bir günde Eskişehir'e kazandırıldı...