İsmi “Eskişehir Kalkınma Platformu” olarak değiştirilen oluşum, geçtiğimiz hafta Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nu ziyaret ederek Eskişehir’in ulaşım ve altyapı taleplerini iletti.
***
Talepler iletildi iletilmesine ama bu taleplere yönelik bakan tarafından verilen cevaplar, görünen o ki Eskişehir açısından pek olumlu olmamış.
***
Zira…
Eskişehir’in demiryolu ile Gemlik Limanı’na bağlanması talebine, “ÇED süresi devam ediyor ama 20 kilometre civarında bir yolu tünellerle geçmek gerekiyor. Nereden baksanız bunun maliyeti, proje maliyetinden fazla. Zaten 2026 programına yetişmez.” cevabı verilmiş.
***
Yani…
“O iş biraz yaş” denilmiş kibarca…
***
Alternatif Kuzey ya da Güney çevre yolu yapılması talebine, “Çevre yolu değil de sizi Bursa–Ankara paralı çevre yoluna bağlayacağız. Ne zaman başlanır bilemem ama artık bu bağlantı için bugün işe başlansa, bağlantının tamamlanması 3 yıl mı sürer, 6 yıl mı sürer belli olmaz” cevabı verilmiş…
***
Yani…
Bu işin de kısa sürede yapılmasının yaş olduğu ifade edilmiş.
***
Ardından…
Eskişehir–Bozüyük arası banliyö treni konulması talebine, “Zaten o hatta birçok karayolu taşımacılığı var. Gerek yok” denilirken; Yüksek Hızlı Tren seferlerinin artırılması talebine, “Tren seti yok. İstesek de artıramayız” denilmiş…
***
Dahası…
Tarifeli uçak seferlerinin başlatılması talebine, “Türk Hava Yolları’nın sefer yapması, yolcu sayısının azlığı bakımından mümkün değil. Siz en iyisi diğer özel hava yolu firmalarıyla bir görüşün” cevabı verilirken; PTT Müdürlüğü’nün kapatılmaması talebine, “Her yeri kapatıyoruz. Yerine bölge müdürlükleri kuracağız” cevabı; Seyitgazi, Alpu ve Sarıcakaya ilçe yollarının bir an önce tamamlanması için ödenek artırılması talebine ise, “Tamam, bu konuyu not alalım. Bakalım ne yapabiliriz” denilmiş!
***
Bakanla olan 40 dakikalık görüşme, bizim anladığımız kadarıyla dolu dolu geçmiş!
Eskişehir Platformu heyeti, bu 40 dakikalık görüşmede Eskişehir’e nelerin yapılması gerektiğini uzun uzun anlatmış; bakan ve yetkililer ise bu yapılması gerekenlerin neden yapılamayacağını anlatmış…
KEŞKE O KOLTUKLARDA GERÇEKTEN OTURAN O GENÇLER OLSA…
Anadolu Üniversitesi Siyasal Bilimler Kulübü öğrencileri, yasama sürecini yakından deneyimleyebilmek için Büyükşehir Belediye Meclis Salonu’nda “Meclis Simülasyonu” gerçekleştirmiş.
***
Öğrenciler bu etkinlikte, komisyon çalışmaları ve genel kurul görüşmelerini canlandırmış.
***
Farklı siyasi roller üstlenen öğrenciler, gerçek meclis ortamında siyaset bilimine dair teorik bilgilerini uygulamalı olarak pekiştirme imkânı bulmuş.
***
Büyükşehir Belediye Meclis Salonu’nda yapılan etkinliğin fotoğraflarına göz gezdirdik.
Hepsi pırıl pırıl gençler…
***
“Keşke” dedik kendi kendimize…
“Keşke o belediye meclisinin de, canlandırdıkları TBMM’nin de koltuklarında gerçekten oturanlar o gençler olsa” dedik kendi kendimize…
***
Emin olun, konuların, konuşmaların ve davranışların seviyesinin daha kaliteli olacağından adım gibi eminim…
Profilin ve seviyenin de diğerlerinden daha iyi olacağına kalıbımı basarım…
U KESİNTİSİ MESELESİ…
ESKİ’nin ana hatta meydana gelen bir arızayı gidermek için 8 saatlik bir su kesintisine gitmesini anlamak mümkün…
***
Bu kesintinin, insanları mağdur etmemek adına gece 24.00 ile sabah 08.00 arasında planlanmasını anlamak da mümkün.
***
Arızanın büyüklüğü göz önüne alındığında, arıza giderme için planlanan saatlerin aşılması da hadi bir ölçüde anlayışla karşılanabilir.
***
Ama–fakat–lakin…
Su kesintisi için planlanan saatin 24 saat boyunca aşılmasını anlamak mümkün değil…
***
Su kesintisi sırasında Alo 185’in cevap veremez hâle gelmesini anlamak da mümkün değil…
***
Hele hele…
Bir takım insanların, mağduriyete neden olan ve sorumluluğu bulunanları eleştirmek yerine, mağdur olan vatandaşların sonuna kadar haklı yakınmalarına karşı savunmaya geçip tepki göstermelerini anlamak hiç mümkün değil.
***
Sonuçta…
Hem arızanın hem de iletişimin iyi yönetilemediği bir olay yaşandı şehirde.
Umarız bir ders alınmıştır…