Eskişehir' de yerel kalkınmanın sahibi var mı?

Abone Ol

TEPAV Yöneticisi Prof.Dr. Güven Sak,Çin'e son gezisinde çıkardığı sonuçları bir makalesinde paylaştı. Sakarya okuyucularını ilgilendireceğini umduğum iki konuyu özetleyerek aktaracağım:

1.

Çin'de kamu çalışanlarının yüzde 15'i merkezi hükümet için çalışıyor;kalan yüzde 85 yerel yönetimlerde istihdam ediliyor.Bu oran gelişmiş bazı ülkelerde yüzde 15, Fransa'da yüzde 45. Türkiye Çin'e göre daha merkeziyetçi bir ülke konumunda.

2.

Çin merkezi yönetimi, yerel yönetimler arasında rekabeti özendiriyor.Bizde yerel yönetimlerin rekabeti, merkezi bütçeden, kolektif kaynaklardan pay kapma üzerine.Bu durum, yerel kalkınmayı sahipsiz bırakıyor.

Kalkınma sorunları tek bir etkenle açıklanamayacak kadar karmaşıktır. Merkezi yönetimle yerel yönetimlerin yönetişim algıları,kalkınayı etkileyen sorunlardan biridir ama önemli bir ağırlığı olan sorundur.

Çin, bilim ve teknoloji alanında geçmişe dönük bir dil yerine, geleceği inşa eden dile ağırlık veriyor.Ayı tutumu, merkezi yönetimle yerel yönetimler ilişkilerinde de özenle sürdürüyor.

Yerel yönetimler, "yakınlık etkisi" nedeniyle kalkınma sürecini hızlandırmada ve rekabeti yerelden küresele aktarma konusunda özel bir öneme sahip.

Yerel kalkınmayı sahipsiz bırakan yapılar, günümüz dünyasında yeri olmayan, toplumun refahına katkı yapmayan yapılardır.

Eskişehir' de düşünce üreten, kalkınma konularına kafa yoran, kent insanının refahını artırma konusunda bir kıymık tuzu olmasını isteyen herkes yerel kalkınma konularını gündemine almalı.

Yerel yönetimlerimizde sorumluluk üstlenenlerin, belli bir strateji kavramına dayanan kalkınma politikalarını meşrulaştıran bir birikime sahip mi?

Merkezi yönetimlerin "kalkınma stratejileri" ile "yerel yönetim uygulamaları" birbirini bütünlüyor mu,yoksa birbirinden bağımsız bir çizgide mi ilerliyor?

Yerel yönetimlerin "bütünsel bir kalkınma stratejisi" yoksa, hem elinin menzilindeki kaynakları hem de merkezi yönetimlerin yönettikleri kaynakları etkin ve verimli değerlendirebilir mi?

Hep birlikte, günlük politik söylemlerin seline kendimizi kaptırmadan, Eskişehir' i geleceğe taşıyabilecek bir "kalkınma stratejisi" üzerinde tartışalım. Yakın gelecekte yeniden düzenlenecek olan "teşvik sistemlerinden" zarar görmemek için hazırlık yapmayı, verileri analiz etmeyi, bilgileri netleştirmeyi, anlama düzeyimizi yükseltmeyi ve idrak alanımızı genişletmeyi harekete geçirme sorumluluklarımız var.

Yerel kalkınma sorunlarını "merkez düşünce" haline getirmemiş siyasi oluşumların " dedi-kodu bataklığından" sıyrılarak "kaliteli hizmet üretmesini" zor bir iş olarak görüyorum...