24 Kasım’ın Mustafa Kemal Atatürk’e “Başöğretmenlik” unvanının verilmesi nedeniyle anlamlı olduğunu belirten Demirkol, ancak 12 Eylül darbesinin ürünü olarak 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nün alternatifi şeklinde dayatılan bugün için yıllardır aynı itirazı sürdürdüklerini vurguladı.
Demirkol, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlerin kronikleşen sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine market zincirleri ve özel şirketlerle yapılan indirim anlaşmalarını gündeme taşıdığını belirterek, “Öğretmenin alın teri, emeği ve onuru indirim broşürlerinde pazarlanacak bir meta değildir. Bu, mesleğimizin ne kadar değersizleştirildiğinin açık göstergesidir” dedi. 200-300 liralık alışveriş çekleriyle geçim sıkıntısının görmezden gelinmesinin öğretmenlerin aklıyla alay etmek anlamına geldiğini ifade eden Demirkol, MEB’in öğretmenlere insanca yaşayacak ücret politikası uygulamakla yükümlü olduğunu söyledi.