Düşünmek, Empati Kurmak Sonsuz Acılara Kucak Açmaktır..

Abone Ol


Aristo söylemiş bu sözü. Doğruluğuna katılır katılmazsınız; ben, insan geçinen herkesin düşünme yetisine sahip olması ve bunu kullanması gerekir düşüncesindeyim. Düşünen varlıkların empati yeteneği de olmalı elbette..

Şimdilerde bu empati yeteneğimizi ciddi şekilde aktifleştirme zamanıdır diye düşünüyorum. Pastırma yazı bitti bitecek, sonrası soğuk kış ayları. Eskişehir’in kışları ne kadar acımasızdır bir anımsayın. Sokaklarda yaşam mücadelesi veren canlarla bir empati kurun acilen. Aç ve açıkta çoğunluğu. Üç beş duyarlı insanın onlara kol kanat germeleri yeterli değil.

Az sayıdaki canlarımızın barınabilecekleri kulübelere göz diken vicdansızlar da yine yeniden atakta. Geçerliliği asla kabul görmeyen mazeretlerle, onların o minicik barındıkları evciklerini kaldırtma derdindeler. Ruhsal sağlıklarının bozuk olduğuna emin olduğum bu merhametsiz duyarsız insanları, insan olmaya, düşünen varlık sınıfına girmeye davet edin. Dünyanın yalnız insana ait olmadığını, bizler dışındaki canlıların da bu gezegen üzerinde yaşam hakları olduğunu ve bu hakkın kutsallığını kabullenmelerine yardımcı olalım. İnsanım diyene de bu yaraşır..

Lafın özü ise makalemin başlığı; düşünmek, empati kurmak, sonsuz acılara kucak açmaktır. Çünkü bu yetenekten yoksun çoğunlukla yaşamak, her an acı, ıstırap çekmek, cam kırıklı bir yüreği taşımaktır. Ama olsun, insan olmak ve bunun gereğini yerine getirmenin huzuru ile kıyaslanınca olsun.. Sizlere de öneririm o huzuru yaşayın.

***** ***** *****

Sokaklar kedi köpek doğurmaz..

Herkesin dilinde “sokak kedisi, köpeği”. Neden bu isim veriliyor çünkü o masumlar sokaklarda yaşıyor, yaşamaya çabalıyor. İçlerinde, bir zamanlar evleri, sahipleri olanlar da oluyor ne yazık ki. Ama o canların hepsi de bir anneden dünyaya geliyor, o güzel anneler içgüdüsel olarak bebeklerini her türlü kötülükten koruyor, besliyor, canları pahasına büyütmeye çabalıyor. Köpeklere saldıran kedi anneler, yavrularını korumak için ateşli silahların önüne atlayan köpek anneler sıklıkla basına, tv kanallarına konu olur. Kimler görür, ders alır onu bilemem. Ama şu açıktır ki sokaklar, kedi, köpek doğurmaz, bizler onlara sahip çıkmadığımız için onlar bu isimle anılır.

Sıklıkla bana sorulur sokak canlarına nasıl çare üretilir diye. Buna yanıtım, öncelikle düzenli, sağlıklı bir kısırlaştırma projesi hayata geçirilmeli ardından hemen her ev bir evcil cana sahip çıkmalı.

Aslında hiçte zor değil. Neden olmasın? Hayvanlarına adam gibi sahip çıkmaları için de çok ciddi yasal cezalar uygulamaya konulmalı, işte bu kadar basit. Hani bazılarınızın sıklıkla söylediği, “Avrupa’da, gelişmiş ülkelerde sokaklarda kedi, köpek yok ki.” böyle olur. Yoksa, biz can savunucularının da, o güzel hayvancıkların sokak şartlarında sürünerek yaşamalarını isteme gibi bir vurdumduymazlığımız olamaz!

Ece Bilgin

17/10/2020