Bildiğini bilenin arkasından gidin derler çünkü o insan sizi doğru yola sevk
eder. Doğruyu bilmeyeni ama biliyormuş gibi yapanı da uyarınız. Çünkü onun
vereceği yanlış bir bilgi bir veya bir çok yaşama zarar verebilir. Doğru bilgi
paylaşıldıkça çoğalır ve yanlış olan bilginin ortadan kalkmasına yardımcı olur.
Ama ne yazık ki bilime ve bilgiye önem verseydik, Osmanlı da Ali Kuşçu'nun
rasathanesi yıktırılır mıydı? Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle Piri Reis
boynu vurularak idam edilir miydi? Hazerfan Ahmet Çelebi: Osmanlı Devleti
zamanında yetişen ve dünyada ilk olarak uçmayı başaran Türk bilginidir. 4.
Murat "Bu kadar bilgili ve becerikli biri tehlikelidir. Böyle kimselerin bekası caiz
değildir" diyerek Cezayir'e sürgün ettirir miydi?
Bilginin yayılmasına en etkili araç olan Matbaa, 220 yıl sonra Osmanlı
tanışmıştır. 1726 yılında ilk Türk Matbaası kurulmuştur. Ülkemize matbaanın
bu kadar geç gelmesinin nedenleri dinsel tutuculuktan ziyade okur yazar
oranının yüksek olmayışı, okuma alışkanlığının kazanılmamış olmasıdır.
Derlerse de sizler inanmayın. Çünkü ülkeleri idare edenler, bilgili ve neden,
niçin, nasıl sorusunu soracak nesillerin yetişmesini istemezler. Çok bilmekte
bir şey ifade etmez eğer bildiğini uygulamıyorsan o bilginin kimseye bir
faydası olmaz. Çok güzel söz de uygulayanlarında durumu ortada! Bilgini
insanlarla paylaşman engelliyorlarsa ne yapabilirsin? Halkın bilgilenmesine
yardımcı olan gazete yazarları, yazılarından dolayı ceza alıyorsa: Ülkenin
kurucusu; Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret edilip yok sayılmaya çalışılıyorsa,
matbaanın olmasının yararını bana nasıl izah edebilirsin?