Dil, düşüncenin ve dünya görüşünün iletişim aracıdır...

Abone Ol

Önüne geçemediğin tek şey kaderdir.
Seni yaşama bağlayan her şey aslında bir mucizedir.
Bugün yaşadığın her şey, dünden kalma sebeplerdir.
Ve aslında hayat dediğin; “Yaşayabildiğin kadar güzeldir”.

Bu dörtlüğü söyleyen iki dudak arasındaki dildir.
Söylemek onun için kolaydır.
Hayat yaşayabildiğin kadar güzeldir de
Toplum olarak: Açlık çekmeden, sağlıklı olursa!

Birlikte sevinmekte çok güzeldir.
Zor olanı ise birlikte üzülmektir.
Birlikte hüzün duymaksa acıyı paylaşmaktır.
Her şeyin yapmacığı sahtesi olur.
Bir tek hüznün sahtesi olmaz.

Bana göre hüzünlenemeyen insan... gelişmemiş insandır.
Yaşadığımız şu kötü çağın ötekileştirdiği kelimelerden biridir “hüzün”.
Aslında bilirsiniz; hüzünlü insan her şey ötekileştirir.
Hüzünlü insan, gariban bırakılır bu çağda….
Hüzün, insan olmanın ağırlığı altında ezilmektir bir bakıma.
Zira hüzünde baştan aşağı bir insanilik ve çaresizlik vardır.
Hüzün deyince gözler akla gelir.
Çaresizlikle bakar hüzünlü gözler, mahzundur.

Eskiden derdim ki; İnsanın başına gelebilecek en kötü şey,
bir gün ‘yapayalnız kalmasıdır’
Öğrendim ki; Hayatta insanın başına gelebilecek en kötü şey:
‘Yapayalnız hissetmesine neden olan insanlarla yaşamasıdır’