Dikkat ettiniz mi?

Abone Ol

Okulda en çok satranca hazırlık olan üç ve dokuz taş oynardık.
Çelik-çomak oynamayanınız oldu mu?
Yazın telden araba yapardık. Kışın tahtadan kızak.
Dikkat ettiniz mi?
Bu saydığım oyunların hepsi akıl isteyen oyunlardı.
Aynı zamanda o aklın kullanılmasını da öğretirdi.
Kısın kızakta dengede durmayı öğrenirsin.
Kimimiz atgıç, kimimizde sapan derdik.
O sapanla nişan alır diktiğimiz gazoz şişesini vururduk.

Oysa şimdi çocukların tabletleri var.
İstedikleri oyunları oynayabiliyorlar!
Oynadıkları oyunlarsa, vurduğu kırdılı oyunlar.

Bizim zamanımızda ki oyunlarımız, birlikteliğe ve paylaşmaya dayanırdı.
Genelde akıl içeren oyunlardı.
Şimdiki sanal oyunlarsa çocukları bireyselliğe itiyor.
Bireyselliğe iterek yalnızlığa alıştırılıyor.
Amaç çocukları bir araya getirmemek.
Yeni dünya düzen bunu istiyor.
Okul dışında arkadaşlıkların devam etmesi istenmiyor.
Şimdiki çocuklar oturarak sohbet etmeyi bilmiyorlar.
Seks denilen olguyu dokuz on yaşında cep telefonundan öğrendiler.

Biz okul sonrası kendi başımıza ya da arkadaşımızla tellerden araba yapmayı öğrenerek büyüdük...
Büyüdük ve Devrim Otomobilini yaptık.
Başarımızı; yaptığımız o arabaya az benzin koydular.
Otomobil de istop etti. Arabayı da başarısız gösterdiler.
Böylece geleceğin otomobil sektöründe yer almamızı önlediler.
Arabadan önceki nesilde, Kayseri’de Uçak Fabrikası kurdu.
O fabrikada uçak yaptılar.
Montaj yok!
Motoru da dahil her şey yerli sanayi ile yapıldı.
Dünyaya uçak satan ülke olduk.
Şimdi bu yazıyı okuyan siz değerli okuyucularımız da şu soruyu soracak?
İyi de o nesillerden bu nesil nasıl çıktı?

Önce eğitimimizi millilikten çıkardılar.
Okuyup anlamadan sınavlarda küçük kutuları karaladık!
Eğitimi ezberciliğe dayattılar.
Sonra da kültürümüzü ve aile yapımızı bozdular.