Eskiden valilere devlet adamı, derdik...
Belediye başkanlarına ise siyasetçi...
Galiba artık roller değişti...
Sözü Hakkı Sağlam'ın köşesinde ele aldığı konuya getireceğim...
Vali Güngör Azim Tuna, Büyükşehir Belediye Meclisi'ne resmi bir yazı gönderiyor.
-Ticari taksilerden alınan harçların düşürülmesini ile ilgili bir konu.
( AKP'liler de Vali beyin yazdığı yazıyla ilgili konuyu meclise getirmişler.)
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Valiliğe yanıt yazısı gönderiyor:
-Belediye Meclisi Valiliğin vesayeti altında değildir" diyor...
Büyükerşen'in yanıtı üzerine Vali Tuna, 1935 yılında çıkarılan bir kanuna atıf yaparak Büyükşehir'e bir yazı daha gönderiyor:
-Valiliğin talepleri belediyeler ve kamu kurumları tanafından red edilemez. Ayrıca Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde konuyla ilgili Valiliğin bilgilendirilmesi gerekir...
Büyükerşen, bu yazıya da kibarca yanıt veriyor:
-Büyükşehirler Yasası 1935 yılında çıkartılan yasayı hükümsüz kılıyor...
Şöyle bir düşündüm...
Meslek büyüklerimize de soracağım...
Acaba darbe günlerinde böyle bir olay yaşandı mı?
LATİFEYDİ: Yaklaşık 10 gün önce "Dündar Ünlü sorumluluk makamında mı?" başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazının sonunda da şu cümleyi kurmuştum:
-Bence AKP'li meclis üyeleri büyükşehirin bütçesini yaparken, vali beyinde görüşünü alsın! Hatta mümkünse, gündem maddelerini birlikte belirlesinler!
.../...
Biz "şaka yollu" yazmıştık.
Gerçek olunca bizim latife yazısı da güme gitmiş oldu!
KADINLARIN MESAJI!
CHP'de ilçe seçimleri sona erdi.
Şimdi gözler, kadın ve gençlik kolları seçimlerine çevrildi.
Kongrelerin biri dün yapıldı, bugün Odunpazarı kadın kolları kongresi var.
Tepebaşı'nde tek liste ile seçime giren Gökçe Kurt'un mesajı son derece anlamlı ve yerindeydi:
-İktidara giden yolun, birbirimize sarılarak, sevgi, dostluk ve kardeşlikten geçtiğine inanıyorum" diyor...
Ardından da ekliyor:
-CHP aşkı, çalışma azmi ve enerjime güvenerek bayrağı teslim almaya hazırım...
Odunpazarı ilçe Kadın Kolları başkanlığına aday olan Sibel Yeşildal, kadınları siyaset yapmaya davet ederek, "Aktif siyaset yapan kadın sayısının artması gerekiyor. Odunpazarı'ndaki bütün kadınları siyasete katıp güçlü bir dayanışma yaratacağız" diyor...
Bir de önemli bir mesaj veriyor:
-Seçime 3 ay kala değil, bayrağı devraldığımız andan itibaren yarın seçim varmış gibi çalışacağız...
.../...
İki adayında duruşları, kendilerine güvenleri, enerjileri CHP'lilerin özlediği türden.
Desteklenmeleri gerekiyor...
Umarım, kadın adayları partinin il ve ilçe başkanlıkları adaylıklarında da görürüz.
FARKIMIZ 81 YIL
5 Aralık 1934...
Kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı...
(Aslında 1930'lu yıllarda kadınlar muhtarolabiliyor, belediye seçimlerinde de oy kullanabiliyordu)
Dünkü tarih!
12 Aralık 2015...
Suudi Arabistanlı kadınlar ilk kez sandık başına gitti. Hem oy kullandılar. Hem de aday oldular...
Arada 81 yıl fark var...
Atatürk'e hakaret eden hanımlar. Umarız aradaki bu farkı görebilmişlerdir...
FELAKETE ÖĞÜT!
Bilmediğimiz şeyler bizi felakete sürüklemez.
Bizi felakete sürükleyen şeyler gayet iyi bildiğimizi sandığımız fakat öyle olmayan şeylerdir.
TEK DOĞRU KARAR
Emine Ülker Tarhan, CHP Milletvekiliydi...
Oldukça popülerdi ve sevilen saygı duyulan bir insandı...
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na kızdı, istifa etti. Anadolu Partisi'ni kurdu...
Girdiği ilk seçimde hezimete uğradı...
Şimdi de partiyi kapatma kararı aldıklarını öğrendik...
Sanırım, 1 yılın sonunda bu partinin verdiği en isabetli karar bu olacak...
Emine Ülker Tarhan, CHP'den ayrılmasaydı...
Belki de şu an Genel Başkanlık için ismi geçen en güçlü aday olacaktı!