Siyasi konularla ilgili sonu gelmeyen tartışmalar her zaman olduğu gibi temel sorunları gölgelemeye devam ediyor.
Örneğin “Eğitim çağında olduğu halde eğitim dışında kalan çocuklar sorunu” Milli Eğitim Bakanı’nın gündeminde değil.
Yapboza dönen eğitim sisteminde çok önemli sorunlar varken Bakan “Ara tatil kaldırılsın mı” tartışması yapıyor.
Eğitimde olmayan ‘Kayıp çocuklar’ nerede diye sormuyor.
Oysaki Eğitim Reformu Girişiminin güncel verileri kullanarak yayınladığı “Eğitim İzleme Raporu 2025” çalışması eğitim sistemindeki sorunları çok net olarak gözler önüne seriyor.
Rapora göre zorunlu eğitim çağındaki yaklaşık 804 bin çocuk okula gitmiyor.
Bu rakamın 611 bini geçen kısmı Türk vatandaşı, 192 bini ise yabancı uyruklu.
Yabancı uyruklular
Açık liseye devam edenler
MESEM öğrencileri ile birlikte
Toplam sayı 1 milyon 470 bini geçiyor.
Yanlış duymadınız.
Ne yazık ki içinde bulunduğumuz bilgi çağında çocukların önemli bir bölümü eğitim dışında.
Yıllara göre bakıldığında örgün eğitim dışında kalan çocuk sayısında büyük bir artış var.
…
Bu sütunda sıklıkla üzerinde durduğumuz gibi ailelerde yaşanan ‘yoksulluk’ çocukları eğitim yerine ‘erken yaşta çalışmaya’ zorluyor.
15-17 yaş aralığındaki her dört çocuktan biri ucuz işgücüne dahil olmuş durumda.
Kız çocukları için durum daha da vahim.
Kardeşlere bakım, ev işleri en kötüsü de ‘erken yaşta evlilik’ eğitimi bırakma nedenleri arasında yer alıyor.
Bu tablonun doğal sonucu olarak özellikle ortaöğretim döneminde kız çocuklarının okullaşma oranında yıllar içinde düşüş görülüyor.
…
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) uygulaması ile haftanın 4 gününü işletmede geçiren öğrenciler okul dışındalar.
Açık lise ise örgün eğitime katılma olanağı olmayanlar için ‘zorunlu durumlarda olması gereken’ bir uygulama olmaktan çıkıp ‘yaygın’ hale gelmeye devam ediyor.
Diğer yandan okul öncesi eğitimde de gerileme gözleniyor.
3-5 yaş aralığında okullaşma oranında yıllar içinde düşüş var.
Okul öncesi eğitimde ‘bölgesel eşitsizlikler’ de önemli bir etken olmayı sürdürüyor.
…
Diğer yandan çeşitli toplum kesimlerinin yoğun baskılarına karşın okulda olan öğrencilerin ‘sağlıklı gıda ve suya erişimiyle’ ilgili hiçbir gelişme sağlanmadı.
Okullarda ‘bir öğün ücretsiz yemek’ talebi Bakanlık nezdinde karşılık bulmuş değil.
Okul ortamını etkileyen önemli konulardan biri de ‘akran zorbalığı’ sorunu.
Zorbalığa uğrayan çocuklar okula gitmek istemiyor ya da devam etse bile okul başarısı düşüyor.
Okullarda psikolojik destek yeterli değil çoğunlukla sınav odaklı olduğu için rehberlik hizmeti çok sınırlı kalıyor.
…
Sorunları görmezden gelen
Tarikatlarla protokol yarışına giren
Milli Eğitim Bakanı’na tekrar seslenmek gerekli.
‘Ara tatille’ gündemi meşgul etmek yerine
Bir an önce
MESEM’deki iş cinayetlerine
Anayasal bir hak olan eğitim hakkından yararlanamayan çocukların durumuna
Odaklanılmasında yarar var.