Yılmaz hoca milletvekili adayı olmaz. Noktayı koyar
***
Yılmaz hoca noktayı koyarsa büyükşehir adaylığı konusunda Ataç ile Kurt karşı karşıya gelir.
***
Hangisi büyükşehir adayı yapılırsa, diğerini aday yaptırmaz. İki ilçe belediye başkan adayları büyükşehir adayının istediği isimler olur.
***
Ahmet Ataç büyükşehir adayı yapılmazsa fırsat kollayan İYİ parti kendisine büyükşehir adaylığı teklif eder.
***
Yılmaz hoca milletvekili adayı olur.
***
Boşalan büyükşehir başkanlığı için büyükşehir belediye meclisinde seçim yapılır. Bu seçimde Ahmet Ataç ve Kazım Kurt aday olur. CHP ortadan ikiye bölünür.
***
Tıpkı Aydın Arat’ın vefatı sonrasında yaşananlar gibi büyük olaylar yaşanır.
***
İki isimden biri meclis içinde seçilerek 2024 Martına kadar büyükşehir belediye başkanı olur.
***
Hangi isim meclis içinden seçilip, büyükşehir belediye başkanı olursa, bu defa boşaltacağı ilçe belediye başkanlığı için ilçe meclisinde yine seçim, yine büyük olaylara tanık olunur.
***
CHP’li iki ilçe başkanının büyükşehir belediye başkanı olmak için mecliste karşı karşıya gelmesi AK parti için fırsat olur, göstereceği aday birkaç CHP’linin oy tercihini değiştirmesiyle aradan sıyrılıverir. AK parti böyle bir durumda tüm maddi manevi imkanları seferber ederek 5 seçimdir alamadığı büyükşehir belediyesini, meclis içinde yapılan oylama ile almış olur.
***
Yılmaz hoca milletvekili adayı olmaz, yeniden büyükşehir belediye başkanlığına aday olmak ve üst üste 6 kez seçilme rekorunu kırmak ister, Ataç ve Kurt da yerlerinde kalır.
***
Yılmaz hoca yeniden büyükşehir adayı olur, anlaşamadığı ilçe belediye başkanlarının bazılarının yeniden aday gösterilmemesini sağlar, partide çatlak oluşur.
***
Yukarıda saydıklarımızın tümü, önümüzdeki seçimlere ve bu seçimlerde Yılmaz Büyükerşen’in nasıl bir karar alacağına dair kamuoyunda üretilen simülasyonlar…
Bakalım ortaya konulan bu simülasyonlardan hangisi ya da bunların dışında hiç hesaba katılmayan hangi seçenek gerçekleşecek, hep birlikte bekleyecek ve göreceğiz…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BU YAZI DA BÖYLE FIKRALI OLSUN!
Önümüzde bir seçim var.
Bu seçime yönelik şimdiden tahminlerde bulunanlar çıkıyor.
Ama bazıları var ki tahminde falan bulunmuyor.
Sırf “Ben bunun böyle olacağını biliyordum” demek için seçim sonuçlarının açıklanacağı günü bekliyor.
Tıpkı Demirel’in şu fıkrasında olduğu gibi:
Marangoz tahta parlatıyor. İşine dalmış, rendeyle tahtayı yontarken oğlu koşa koşa geliyor: ''Baba, baba… Anam cin doğurdu, çabuk gel…''
Adam hiç oralı olmuyor. Tahta parlatmayı sürdürüyor. Çocuk ise telaşlı: ''Baba, anam evde simsiyah bir cin doğurdu.''
Marangoz nihayet rendeyi yana koyuyor:
''Ananın cin doğuracağı belliydi. O Arap bizim mahalleye taşındığı gün, ananın cin doğuracağını tahmin ediyordum.''
***
Önümüzdeki seçimlere yönelik ittifaklar oluştu.
Geçmişte birbirini yiyen partiler şimdi aynı çatı altında seçime giriyor.
Tavanda genel başkanların anlaşmasında sıkıntı yok.
Ama aynı şeyi tabanda söylemek zor…
İttifak içindeki partiler sadece dışarıya “Anlaşıyoruz” görüntüsü veriyor.
Seçim sonucu açıklandığında hangi partinin diğer ittifak partisini yediği ortaya çıkacak.
Tıpkı şu fıkrada olduğu gibi;
"Bir profesör aslanla kuzunun aynı kafeste yaşayabileceğini iddia etmiş.
'Yapamazsın' demişler.
'Deneyeyim görün' demiş.
Hayvanat bahçesinde denemeye başlamış. İtiraz edenler bir hafta sonra gelmiş, bakmışlar ki, kuzuyla aslan aynı kafeste...
'Bunu nasıl yaptın?' diye şaşkınlıkla profesöre sormuşlar.
O da cevap vermiş: Her gün kafese yeni bir kuzu koyuyoruz."
***
Partilerin içinde muhalif gruplar var…
Seçim öncesi çok sesleri çıkmıyor, etkileri pek hissedilmiyor fazla.
Zira güçleri yok.
Ancak seçimin yapılmasını bekliyorlar hesap sormak için.
Bildiğiniz ölü taklidi yapıyorlar.
Seçimde alınan bir başarısızlık sonucunda dirilmiş olarak geri gelecek hepsi.
Tıpkı yine Demirel’in anlattığı şu fıkrada olduğu gibi:
-“Köylünün biri savaşa gitmiş, bir süre sonra da künyesi gelmiş. Köyün önde gelenleri toplanmış, dul karısına ne olacağını düşünmüşler. Kadıncağızı evlendirmeye karar vermişler. Kadın evlendikten bir süre sonra, öldü sanılan köylü çıkagelmiş: 'Biz seni öldü sandık' diyenlere, 'Yoo ölmedim. İşte buradayım' deyince ortalık karışmış. Sıkıntıyla gerçeği açıklamışlar ama köylü, 'Ben karımı isterim' diye tutturmuş.
Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ABD’YE, AB’ye ESKİŞEHİR’DEN AYAR VEREN CENGAVER İL VE İLÇE BAŞKANLARI!
Eskişehir’de birçok partinin teşkilatlanması var.
Haliyle birçoğunun il ve ilçe başkanları mevcut.
Teşkilatı olan bu partilerin il ve ilçe başkanları zaman zaman açıklamalar yapıyor.
***
Bakıyoruz yaptıkları açıklamalara, büyük bir çoğunluğu ülke hatta dünya gündemi ile ilgili.
Bir partinin il başkanı çıkıyor, ABD başkanını eleştiriyor mesela!
Başka bir partinin ilçe başkanı, Eskişehir’deki parti binasından Avrupa Birliğine ayar veriyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren parti il başkanından, Kılıçdaroğlu’na “cevapla bakalım!” diye soru soran ilçe başkanına kadar ne ararsan var.
***
Yaptıkları açıklamalar organize sanayi bölgesini geçip Mahmudiyeye bile ulaşmıyor halbuki…
Bu tür açıklamalar yapınca sahiden de, ABD başkanının, Avrupa Birliğinin, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun okuyacağını ve kendisine cevap vereceğini mi zannediyorlar acaba?
Ya da, “ben söyleyeceğimi söyledim, ayarı verdim. Artık onlar düşünsün” kafasını mı yaşıyorlar anlamak mümkün değil.
***
Yahu bu şehirde gözlerine çarpan dile getirilecek hiç mi sorun yok?
Şehrin kulaklarına gelen hiç mi eksiği yok?
Arada sırada da olsa dile getirsenize bunları!
En azından bu sorun ve eksikleri gündeme taşımış olursunuz ve şehre de bir faydanız olur.
***
Eyy partilerin Eskişehir’de bulunan il ve ilçe başkanları!
ABD başkanını, Avrupa Birliğini, Cumhurbaşkanı ve Kılıçdaroğlunu bi rahat bırakın artık ne olur!
Adamlar; Eskişehir’deki parti binanızdan verdiğiniz O ZEHİR ZEMBEREK! ayarlar yüzünden resmen perişan oldu!
Biraz da yaşadığınız şehirdeki sorunların ve eksiklerin sorumlularına ayar verin artık!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,