“AKP iktidarı şeffaflıktan uzak, kapalı kapılar ardında anlaşmalar yürütüyor”
Süllü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ile yürüttüğü ilişkileri eleştirerek, “Her şeyin tek bir kişinin iki dudağı arasında olduğu, ulusal çıkarlar yerine farklı çıkar ilişkilerinin yürütüldüğü bir yönetim anlayışı var. Beylikova’daki stratejik rezervlerin geleceği konusunda toplumdan bilgi saklanıyor.” ifadelerini kullandı.
Süllü ayrıca, Trump ile yapılan görüşmelere değinerek, “Trump, Beylikova’daki nadir elementleri ABD için stratejik fırsat olarak tanımladı. Bu ilişkiler zinciri, Türkiye’nin kaynaklarını pazarlık konusu haline getiriyor.” diye konuştu.
“Endişemiz ham cevherin dışarı satılması”
CHP’li Süllü, Beylikova sahasında yapılan çalışmalara da değinerek, “Burası yeni keşfedilmiş bir yer değil, 1950’lerden beri bilinen bir saha. Eti Maden’in büyük emeğiyle yürütülen çalışmalar takdire şayan; ancak hâlâ pilot üretim aşamasında. Ayrıştırma yapacak endüstriyel tesis ortada yok. Bu nedenle ham cevherin ya da konsantre maddenin dışarıya satılacağı endişesini taşıyoruz.” dedi.
“Eti Maden Varlık Fonu’nda, risk büyük”
Eti Maden’in Türkiye Varlık Fonu’na devredilmiş olmasını hatırlatan Süllü, “Bu durum ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Devletin elindeki stratejik kaynakların fonlar aracılığıyla şeffaf olmayan şekilde yönetilmesi doğru değil.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca çevresel kaygılara da dikkat çeken Süllü, “Beylikova’daki proje için ÇED süreci eksikliklerle tamamlandı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin bilimsel gerekçelere dayalı uyarıları dikkate alınmadı.” dedi.
“CHP doğayı, bilimi ve halkın çıkarını savunuyor”
Süllü, konuşmasının sonunda partisinin tutumunu şu sözlerle özetledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak madenciliğe değil, bilim dışı, çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden uygulamalara karşıyız. Biz doğayı, bilimi ve halkın çıkarını savunuyoruz. AKP’nin ‘yerli ve milli’ söylemi artık inandırıcılığını yitirmiştir.”
“Nadir toprak elementleri devlet eliyle işletilmeli”
Süllü, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in TBMM’ye sunduğu yeni kanun teklifine de değindi:
“Genel Başkanımızın ilk imzasıyla Meclis’e sunduğumuz teklif, nadir toprak elementleri gibi stratejik madenlerin devlet eliyle aranmasını, işletilmesini ve hammadde olarak yurt dışına satışının yasaklanmasını içeriyor. Bu, milli kaynaklarımızın millet yararına kullanılmasını güvence altına alacaktır.”