Bir 15 gündür Eskişehir’den, dolayısıyla köşemden ve okurlardan ayrı kaldım. Kısa bir “mecburi izin” diyebilirsiniz. Bu süreçte üç yazı kaçırmış olduk.
Bilgisayarımda öylece duran son yazıya “nerede kalmıştık” dürtüsüyle bir göz attım. Satır aralarında gözüme takıldı:
“CHP İstanbul İl Yönetimi, (görevsiz) bir asliye hukuk mahkemesi tarafından görevden alındı, Gürsel Tekin adında eski bir CHP’li kayyum olarak atandı!”
Önce gelişmeleri de “Neler olmuyor ki” ara başlığı ile özetlemiş ve devam etmişim yazıya. Sonraki (CHP ile ilgili) gelişmeleri de gazete ve TV’lerdeki haber ve yorumlardan izledim kuşkusuz. İlginçtir, o yazıda kullandığım “Neler olmuyor ki?” yorumlu ara başlık hâlen geçerliliğini koruyor!..
Son örnek, partinin alındığı kumpas çemberinden kurtulmanın bir çaresi olarak seçtiği, delegelerince talep edilen ve yarın yapılacak “olağanüstü kurultayın” tam kanunsuzluk iddiasındaki durum. Bir eski delegenin başvurusu var ki evlere şenlik! Adam önce ilçe, sonra il seçim kuruluna başvurmuş; ret yanıtı almış. Bu kez de YSK’ya dayanmış.
Yazıya devam ettiğim şu anlarda Yüksek Seçim Kurulu’nun toplanıp “karar açıklamasına” tam iki saat var. Yani, aynı doğrultuda olacağını umduğum YSK kararını buraya aktarmam mümkün olmayacak gibi. Yine o yorumlu başlığa başvurmaktan başka çare yok:
— Yargı camiasında neler olmuyor ki!..
Başkanlar diyor ki!..
Uzun süreli, yani aylar yıllar süren ayrılığım hiç olmayan kente dönüşte, CHP’deki gelişmeler doğrultusunda havayı şöyle bir yokladım. Öğrendim ki merkez ilçelerden Tepebaşı kongresi yapılmış. İlçe delegesi, aynı zamanda o kongrede il delegesi de seçilen dostlardan Osman Akkiraz olumlu izlenimler aktardı bana. “Kimi delegelerin, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediye Başkanları ve il başkanının konuşmaları, birlik beraberlik vurgusu anlamında harikaydı” diyerekten.
***
Bu izlenimi doğrulatmak üzere o muhataplardan ikisini, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile Odunpazarı Başkanı Kazım Kurt’u aradım.
Sevgili Başkan Ataç mealen, “Bizdeki birlik beraberlik anlayışı mükemmel, tersini de beklemiyorduk zaten. Her şey güzel gidiyor” diyecekti.
Yine sevgili Başkan Kazım Kurt da şu netlikte bitirdi görüşmeyi:
“— Genel Merkezin enerjik tutumuyla yola devam. Dimdik ayaktayız.”
Bu arada Tepebaşı’nın il delegesi sayısının 247 olduğunu öğrendim. Odunpazarı delegeleri ondan 10-15 fazla olabilir. Kırsaldaki ilçe delegelerinin de katılımıyla yapılacak il kongresi Ekim ayının ikinci haftasında.
Tek il başkan adayı da, şimdiki genç başkan Talat Yalaz olacak gibi görünüyor!..
CHP’nin seçim afişleri
ve ‘zamsız ekmek’ fiyatı!
Cumhuriyet ve onun kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk ile bir türlü “barışık olamayan” zamanımızın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milyonlarca üyesi ve seçmeni olan Cumhuriyet Halk Partili yurttaşımıza:
— Partinin 102. kuruluş yıldönümü kutlamalarını adeta haram etti!..
dersek yanlış olmaz; “etti” dersek yanlış bir beyan olmaz sanırım.
Malum, partinin genç ve enerjik başkanı Özgür Özel ve yönetimi bu yıl kuruluş kutlamalarını 4-9 Eylül arasında çeşitli etkinlik ve çalışmalarla gerçekleştirme kararı almıştı. Onlardan biri de;
— CHP’nin 102 yıllık tarihini anlatan Bellek Müzesi idi…
Sayın Genel Başkan Özel, açılışından önce Nefes Gazetesi yazarı Deniz Zeyrek’e gezdirmiş “Bellek Müzesi”ni. Bir süre önceki yazısının başlığı ilginçti:
— CHP’nin tarihi, Cumhuriyet’in tarihidir.
Öyledir gerçekten de. Müzedeki bir panoda “CHP’nin seçim afişleri” sergileniyor. Onlardan birinde “Kalkınmadan bahsettiler, kendileri kalkındılar.” sloganı yer almakta. Sevgili Zeyrek altına bir yorum eklemiş:
— Ne kadar tanıdık değil mi?
CHP’nin 1957 seçimleri için hazırladığı bir afişteki slogan bir hayli ironi içeriyordu. Vurgusu da öyle:
— Fiyatı artmayan tek madde ekmek!..
Bu seçim afişini de köşeme alıyor, yorumunu okurlara bırakıyorum: