Cumhuriyet Halk Partisi, her ne kadar ihlal edildiği örnekleri olsa da tüzüğünde önemli bir değişiklik yaptı.
Yaptığı değişiklikle, nüfusu 20 binden fazla olan yerleşim birimlerinde belediye ve iştiraklerinde çalışanların parti yöneticisi ve delegesi olamayacağına karar verdi...
***
Her ne kadar getirilen bu tüzük maddesinin ihlal edildiği birkaç kongre olsa da (Sivrihisar kongresi bunlardan biri. Zira belediye çalışanları bu kongrede hem yönetici hem de delege oldu) söz konusu tüzük değişikliği partinin belediye kapılarından kurtarılması adına atılmış ilk adım olarak önemliydi...
***
Ancak...
Atılan bu ilk adım, partiyi belediye başkanlarının vesayetinden kurtarmak için yeterli bir adım olmadı, olamadı...
Zira...
Tüzük gereği yönetici ve delege olamayan belediye çalışanlarının yerine ya onların eşi, dostu, akrabası ya da belediye başkanlarının oluşturduğu ekipte yer alan ve kendisine yakın olan isimler yönetici ve delege seçildi...
Sonuç olarak...
Söz konusu tüzük maddesi, belediyelerdeki güç odaklarının parti içi dengeleri bozmasını engellemeye tam anlamıyla yetmedi.
***
O yüzden, belediyelerdeki güç odaklarının parti içi dengelere müdahalesini engellemek için CHP'nin bir tüzük maddesine daha ihtiyacı var...
Bu da bana göre belediye başkanlarının kurultay delegesi olmamasına yönelik alınacak karar olmalı.
***
Niye derseniz?
CHP'de, şehirlerin tamamında partiyi bir şekilde belediyeler finanse ediyor.
Belediye başkanları da finanse ettikleri partiyi dizayn etme hakkını kendilerinde buluyor.
Bunun getirdiği vesayetle belediye başkanları hem kendisine bağlı delegasyon ve yönetimleri kendi çevresinden oluştururken bir taraftan da partinin en üst organı olan kurultay delegeliğini garantilemiş oluyor.
***
İşin enteresan tarafı, bu durum genel başkanların da bir hayli işine geliyor.
Zira...
Genel başkanlar da, kendilerine bağlı belediye başkanlarının, kendisiyle birlikte kurultaya taşıyacağı delegelerin yine kendisini destekleyeceğini bildiği için, bu duruma ses çıkartmıyor.
***
Hal böyle olunca, şehirlerden kurultay delegesi seçilenler genellikle birkaç belediye başkanı ile, o belediye başkanlarının seçtirdiği il ve ilçe başkanlarından oluşuyor ki, bu durum partinin toplumsal bir zeminde temsil imkanını ortadan kaldırıyor.
***
Bunun yanı sıra, geçmişte Ahmet Ataç ile Kazım Kurt'un, yine Büyükerşen ile Kazım Kurt'un aralarının kurultay delegeliği seçilip seçilememe ya da seçtirip-seçtirmeme yüzünden açıldığı, belediye başkanları arasındaki kavgaların (Eminim bir çok şehirde de bu yüzden belediye başkanları arasında kavgalar yaşanıyordur) yine kurultay delegeliği yüzünden çıktığı göz önüne alındığında, sözünü ettiğimiz bir tüzük değişikliğinin acilen gerekli olduğunu ortaya koyuyor...
***
NOT- Eskişehir'de CHP'nin doğal delege olanlar dışında 12 kurultay delegesi seçiliyor. 3 belediye başkanı, il ve iki ilçe başkanı zaten bu 12 kurultay delegesinin yarısını oluşturuyor. Bu isimlerin “Mutlaka olmalı” dediği birer isim eklendiğinde zaten Eskişehir'in 12 kurultay delegesi belirlenmiş oluyor. Siz bu tabloda tabana dayalı bir siyaset görüyor musunuz?
Madem tüzüğe bir madde eklenip, belediye çalışanlarının partide yönetici ve delege olmasının yolu kapandı, aynı tüzüğe bir madde daha eklenip, belediye başkanlarının da kurultay delegesi olmasının yolu kapanmalı.
Bana göre böyle bir karar belediye başkanlarını da rahatlatacak bir karar olacaktır...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
UMARIZ ÇOCUKLARA BU DEFA İŞİN MANTIĞI DA İZAH EDİLMİŞTİR...
Bir ilköğretim okulunda öğrencilere deprem anında ellerini başlarının üzerine koyarak sıralarının altına girmeleri, sarsıntı bitinceye kadar da sıraların altından çıkmamaları tembih edilir.
Ardından da...
Tatbikat kapsamında deprem alarmı verilir.
Alarm verildiğini duyan dersteki çocuklar kendilerine daha önceden söylenildiği gibi ellerini başlarının üzerine koyarak, oturdukları sıraların altına gizlenirler.
***
Aynı tatbikat aynı okulda sık sık tekrarlanır.
Her verilen deprem alarmında, derste olan öğrenciler kendilerini sıranın altına atarlar.
Böylelikle okul yönetimi, deprem tatbikatlarını başarıyla yerine getirmiş olmanın rahatlığı içindedir.
***
Okuldaki deprem tatbikatları belirli aralıklarla devam ederken, okula yeni gelen bir öğretmenin bir şey dikkatini çeker.
Tatbikatlarda söz konusu deprem alarmı her defasında öğrenciler sınıflarında ders yaparken veriliyordur.
Öğrenciler de her alarm verildiğinde sıraların altına girmektedir.
***
Yeni öğretmen okul yönetimine, öğrencilerin bu işin mantığını anlayıp anlamadıklarını test etmek amacıyla yeni bir tatbikat yöntemi uygulamayı önerir...
Önerisi, bir deprem tatbikatının da öğrenciler teneffüsteyken, yani okul dışındayken yapılmasıdır.
***
Okul yönetimi kabul eder.
Öğrenciler bu kez teneffüste yani okul bahçesine çıktıklarında deprem alarmı verilir.
Çocukların büyük çoğunluğu alarmı duyar duymaz kendilerine öğretilen tek korunma yöntemini uygulamak için koşarak sınıflarına giderek, sıralarının altına girerler.
Oluşan komik manzara, aslında mantığı izah edilmeden öğretilmiş şartlanmadan başka bir şey değildir...
***
Geçtiğimiz günlerde, Milli Eğitim Bakanlığının talimatları ile tüm okullarda eş zamanlı deprem tatbikatı yapıldığına yönelik haberi okuyunca, yukarıda yaşanmış olay geldi aklımıza.
“Umarız bu kez yapılan tatbikatlar öncesinde öğrencilere, deprem anında korunma yöntemlerinin yanı sıra işin mantığı da anlatılmıştır” diye geçirdik içimizden...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
YÖNETİLENLERİN SORUNLARI, YÖNETENLERİN UMURSAMAZLIĞI...
“Bugün için ülkenin yaşadığı en büyük sorun sizce nedir?” diye soruluyor vatandaşlara.
Yarıdan fazlası “Ekonomi ve hayat pahalılığı” cevabını veriyor.
Bu cevabı “Adalet ve hukuk” diyenlerin sayısı izliyor.
Ardından “İşsizlik” diyen, “Güvenlik” diyen ve “Eğitim” diyenler sıralanıyor.
***
Yani...
Sokaktaki vatandaş için en büyük sorun hayat pahalılığı, adalet, işsizlik, güvenlik ve eğitim diye sıralanıyor.
Bugün halk için en büyük sorun olan bu beş başlık ülke gündeminde yok...
Gazeteler yazmıyor, TV'ler konuşmuyor.
Yönetilenlerin yaşadığı sorunların yönetenlerin umurunda bile olmadığı bir dönem yaşanıyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,