– Biz o defteri, hayal kırıklığı yaşayarak 11 yıl önce kapamıştık!..
Biz derken, Eskişehir ahalisinin ve epey büyük bir çoğunlukla T.C. vatandaşlarının beklentilerini, yani Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP tarafından “aday gösterileceği” umudunu ifade eden beklentimizi anlatmak istedim!..
O seçim öncesi süreçte yerel basın olarak epey haberleştirmiştik o beklentiyi. Sadece Eskişehir basını olarak değil kuşkusuz; yaygın basında konuya ilişkin haberlere, yorumlara da sıkça rastlanır olmuştu.
Kamuoyunda giderek yayılan ve olumlanan beklenti, ne yazık ki önemli bir “hayal kırıklığı” ile sonuçlanacaktır. Zira CHP’nin üç-dört yıllık genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından “tuzla buz edilerek parçalanacak” aday olarak sürpriz bir isim, daha doğrusu halkın yüzde 99’u tarafından bilinmeyen, tanınmayan bir isim açıklanacaktır Kemal Bey tarafından:
– Ekmeleddin İhsanoğlu!..
Hem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve partisinin tabanı tarafından destekleneceği ilan edilerekten!...
Sonuç hatırlanacaktır:
– Hüsran ve elbet hezimet!..
‘Deli deli işler yapan…’
Sevgili Yılmaz Hocamız tarafından da “çoktan kapatılan” o defterin kapağı hâlâ aralık hâldeymiş! O aralığı aralayan da, üzerinden onca yıl geçmişken yine kendisi olmuş!
Hangi vesileyle? Özetle anlatalım:
ODA TV’de rastladım habere. (Bu arada, hâlen Almanya’da bir haber sitesinde yazan sevgili Atilla Doğan, bir gün öncesinden WhatsApp üzerinden atmıştı yazıyı.)
Haberin girişi şöyleydi:
“– Sözcü Gazetesi yazarı Uğur Dündar, ‘Kemal Kılıçdaroğlu Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Cumhurbaşkanı adayı yapma sözü verdi mi?’ başlıklı köşe yazısında, eski Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Suat Çağlayan’ın yeni çıkan ‘Yılmaz Büyükerşen – Deli Deli İşler Yapan Bir Eskişehirli’ isimli kitabından bir pasaja yer verdi.”
Pasajdan o bölümün girişi de şöyle:
“Yıl 2014, aylardan Mart…
Eskişehir’i, her faninin ölmeden önce mutlaka görmesi gereken güzellikler ve eserlerle dopdolu bir kent hâline getirdiği için Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini büyük farkla kazanan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, kamuoyunda Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için de CHP’nin önde gelen adayı olarak görülüyor.
O ise merhum Ecevit’in de kendisini iki kez Cumhurbaşkanı adayı olarak düşündüğünü anımsayarak erken aday gösterilmesinin iyi olmadığına inanıyor.”
Hatayı kim yaptı kestiremiyorum ama, bu son paragrafta büyük bir kronolojik yanlışlık var. Nerede o hata?
– O ise merhum Ecevit’in de kendisini iki kez Cumhurbaşkanı adayı olarak düşündüğünü anımsayarak… eklemesi!..
Cumhurbaşkanı değil, Millî Eğitim Bakanı!
Yukarıdaki başlığı konu alarak, ilki 2004 yılında Anadolu Gazetesi’nde olmak üzere diğer gazetelerdeki köşelerimde üç-dört kez yazdığımı hatırlıyorum.
Ben de Sayın Çağlayan gibi başlayayım:
– Yıl 1999! Genel ve yerel seçimlerin aynı tarihte yapıldığı bir süreç…
Sevgili Hocamız, Ecevit’in daveti üzerine Ankara’ya gider ve ikili bir görüşme yapar.
Ecevit kendisine mealen şunları söylüyor:
“Yılmaz Bey, yaptıklarınla Eskişehir’e borcunu ödedin. Şimdi millet senden Ankara’da görev bekliyor. Özetle seni DSP’nin 1. sıra adayı olarak milletvekili ve de kazanacağımız seçim sonrasında Millî Eğitim Bakanı olarak görmek istiyorum.”
Bu durum Hoca tarafından Eskişehir kamuoyu ile paylaşılır. Aradan bir süre geçer ki Rahşan Ecevit’ten bir telefon:
“– Yılmaz Bey, her ne kadar Bülent’le görüşüp anlaşmış olsanız da, sonradan düşündük ki sizi Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda değerlendirmek daha uygun olacak!..”
Rahşan Hanım’ın düşündüğü gibi olur!..
Eskişehirliler olarak biz de sonradan düşünüp;
– Rahşan Ecevit’e teşekkür etmişizdir!..
Sayın Büyükerşen’in “Cumhurbaşkanlığı hikayesini” köşeye sığdıramayacağımızı düşünmüştük.
O hâlde devamını, çok daha ilginç anekdotlarla (çaresiz) önümüzdeki Cumartesi yazısına bırakalım!..