Bu defa kararsızlıklarını bariyerlerin arkasında bırakmışlar

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi'nin Eskişehir'deki mitinglerinin tamamını bizzat takip ettim.
Geçtiğimiz pazar günü yapılan ve genel başkan Özgür Özel'in katıldığı miting, bugüne kadar yapılan mitinglere nazaran önemli bir detaya sahipti...
***
Mitingin yeterince duyurulamaması, mitinge katılımın bana göre düşük olması, miting alanındaki coşkunun az olması, otobüsün üzerinde gereksiz kişilerin olmasından falan bahsetmeyeceğim.
Bu benim gözlediğim farklı bir detay...
***
Şöyle ki;

CHP'nin Eskişehir'de yaptığı tüm mitinglerde, hatta 2024 mahalli seçim öncesi yapılan mitingde bile, miting alanına girmeyen ama miting alanını çevreleyen bariyerlerin dışında, miting konuşmalarını sessizce dinleyen, yapılan konuşmalara herhangi bir tepki vermeyen, yanındakilerle bile miting kritiği yapmayan, miting bitince de içinde ekmek olan poşeti ile evinin yolunu tutan ve bir çoğu emekli olduğu anlaşılan vatandaşlar olurdu.
***
Ben pazar günü yapılan mitingde o bariyerlerin arkasında olanları bu kez bariyerlerin içinde, üstelik ellerinde bayraklarla ve yapılan konuşmalara alkışlarken, atılan sloganlara iştirak ederken gördüm...
Gördüm ki; her mitingde şahit olduğum bariyer arkası insanlar bu defa kararsızlıklarını bariyerlerin arkasında bırakıp kendilerini miting alanının içine atmış...


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

BİR BULVARIN BİLE HAKKINDAN GELEMEYEN İKTİDAR!

Şehrin orta yerinde, vitrin olabilecek, iktidarın “Biz de Eskişehir'e, işte böylesine güzel ve modern bir sosyal alan yarattık” diyebilecekleri bir bulvar...
***
Düzenlemesine milyonlar harcanan, daha düzenleme bitmeden yapılanların tel tel döküldüğü, dikilen ağaçların kuruyup, çöplerin bile toplanmadığı, bir tek lambası dahi yanmadığı için şehrin orta yerini karanlığa mahkum eden bir bulvar...
***
Sırf belediyeye devretmeme inadı yüzünden şehir merkezini çöküntü alanı haline getiren, insanların gündüz yürürken kırık dökük zeminde düşmemek için, gece ise zifiri karanlıkta başına bir şey gelmemesi için korktuğu bir bulvar...
***
İktidarın on yıldır Eskişehirlileri, onarımını yapamayarak, temizliğinin üstesinden gelemeyerek, aydınlatmalarını bile beceremeyerek mahkum ettiği bir bulvar Hatboyu...
Bir yandan “Eser siyaseti” yapmakla övünenlerin yapmış olduğu eseri tel tel dökülen iktidar...

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

ONLAR KİM BEN KİM?

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı…
Çıktığı Çankaya’da tam bir devlet adamı örneği veriyor.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra siyasi partilere karşı tam bir tarafsızlık içinde hareket ediyor.
Yıl 1996.
***
Gazeteci Tufan Türenç kaleme aldığı bir yazıda, Cumhurbaşkanı Demirel’in bir tutumunu eleştirerek daha kararlı davranması gerektiğini ifade etmiş…
Yazının sonunu da “Evet, Cumhurbaşkanı Demirel’in daha kararlı davranması gerekirdi çünkü kendileri Atatürk’ün, İnönü’nün oturduğu koltukta oturuyor. O koltuğun büyük sorumluluğu vardır”
***

Demirel arıyor gazeteciyi…
Hal hatır sorduktan sonra doğrudan konuya girip: “Yazını okudum. çok güzel yazmışsın. çok beğendim ve çok yararlandım. Eline sağlık” diyor önce.
Ardından: “Herhangi bir şikâyette ve sitemde bulunacak değilim. Ama aklının bir köşesinde kalması için bazı bilgiler vermek istiyorum” diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor:
***
“Önce şunu bil ki ben onların yaptıklarını yapamam, onların verdiği kadar kesin karar veremem. Çünkü onlar zafer meydanlarından gelen muzaffer komutanlardır. Onların yaptıklarına ve aldıkları kararlara kimse itiraz etmez. Benim öyle bir ayrıcalığım yok. Ben zafer meydanlarından gelmedim. Ben curcunadan geldim. Ben onlar kadar cesur ve kararlı davranamam. Bu olanaksızdır. Değerlendirmelerini yaparken bu söylediklerimi dikkate alman gerekir. Beni onlarla kıyaslama zira bu iş kıyas götürmez. Onlar kim ben kim”

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,