Muhalefet fahiş zamlar, artan vergiler ve hayat pahalılığı nedeni ile TBMM'yi olağanüstü toplanmaya davet etti.
Bu davet emeklileri umutlandırmıştı.
Beklenti; ek zam müjdesiydi.
Memura verilen ek zam kadar zam verilmesiydi.
En azından koruşulması ve tartışılması gerektiğini düşünüyorlardı.
****
Her zaman ne olduysa o oldu.
Muhalfetin zamlar ve vergi artışlarının görüşülmesine ilişkin verdiği genel görüşme önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Emekliler bir kez daha hayal kırıklığına uğradı.
****
Meclis açıldığı gibi iktidar oyları ile kapandı.
TBMM 1 Ekim'e kadar tatile girdi.
Emeklinin, emekçinin, çiftçinin, esnafın, memurun ve öğrencinin çözülmesi gereken ekonomik sorunları varken, tatil nereden çıktı.
****
Genel seçimler öncesinde; verilen sözler var.
Vatandaş o sözlerin tutulmasını bekliyor.
Seçim meydanlarında söyleniyordu.
"Beraber yürüdük biz bu yollarda.
Beraber ıslandık yağan yağmurda...
Bana her şey seni hatırlatıyor."
Diyorlardı.
Birlikte yürünen o yolda en fazla biz ıslandık.
En fazla biz mağdur olduk.
Seçim bitti.
Yollar ayrıldı.
KOLTUK TATLI
Hata yapıyorlar.
Yaptıkları hataların bedelini bize ödetiyorlar.
Aldıkları yanlış kararların sonucunda kendilerinden başka herkesi suçluyorlar.
Kendilerini sorumlu hissetmiyorlar.
Ekonomi çökme noktasına gelmiş.
****
Seçim kaybediyorsun o koltukta oturmaya devam ediyorsun.
Halbuki istifa diye bir müessese var.
Bugüne kadar "Beceremedim, benden bu kadar" diyerek köşesine çekilen bir politikacı görmedik.
Nasıl bir ruh haliyse, daha çok sarılıyorlar, koltuğa...
****
Politikacıların hatalarını bürokratlar ödüyor.
Politikacıları bir kenara bırakalım.
Spor Kulüplerine bakalım.
Başarısızlıkta ilk giden antrenör olur her zaman.
Kulübü yöneten başkan ve yönetim kurulunun hiçbir hatası yoktur.
****
Koltuk tatlı...
Takım amatör kümeye düşer başarısızlığın sorumluluğunu üstlenmezler.
İstifayı veya kongreyi düşünmezler.