" Beni bilirsin, tanışmışızdır mutlaka, geçmişinde bir giz, vicdanında bir izim ben. Yaşadığın gerçek ama sözde yalanım ben. Ya beni görür, başka şey görmez gözün; ya da herşeyi görür, beni göremezsin. Benim adım ihanet!" Bir gün Yavuz Sultan Selim pazarı gezmeye karar verir. Güzel seslerin geldiği yöne doğru ilerler. Gittiği yerde saka kuşları satılmaktadır. Bütün sakaların bir altın değerinde olduğunu yalnız kafesteki sakanın elli altın değerinde olduğunu öğrenir. Satıcıya sorar "Bunlar bir altında neden bu elli altın?" Satıcı: Hünkârım elli altın olan bu saka ötüşüyle diğer saka kuşlarını kendisine çeker ve yakalanmalarını sağlar" der. Yavuz Sultan Selim elli altını verir "ver o kuşu bana" der. Kuşu eline aldığı gibi başını koparır. "Kendi ırkına ihanet edenin sonu ölümdür." sözünü tarihe yazdırır. Türk'lerin tarihini inceleyecek olursanız ihanet edenler hep kendi içinden çıkmıştır. "Türk'leri yenmek istiyorsanız, onların içine nifak tohumları atın. Tuttuğunu göreceksiniz" yabancıların bu sözleri hala geçerliğini korumaktadır. Bizleri ancak içimizdeki hainler yıkabilir. Bilmiyorsanız hatırlatalım! İnsan dost bildiği kişilerden kazık yer! İhanetin ne olduğunu dost bildiğin ülkelerden görürsün. Tarihini roman gibi okursan daha ne ihanetler görürsün de aklın gider! " Milletlerin siyasetinde ancak menfaatleri vardır. Kimsenin kimseye dost olmayacağını bilelim." Mustafa Kemal'in 1933' de söylediği bu sözlerin doğruluğunu hala anlamamadıysanız daha çok ihanetler görürsünüz! Bunca yıl PKK ile mücadelemizde kimler PKK'nın yanında önce gizli sonra alenen yer aldı? FETÖ Terör Örgütü kimden veya kimlerden yardım gördü ve görmekte. Bu soruların cevabı belli be cancağızlarım ama dile getirilmiyor!