Banyoya kum saatiyle girin!

Abone Ol

Ben bu hayatta insanlardan samimiyetsizliğin her türlüsünü duydum da, bana nasıl
banyo yapmam gerektiğini söyleyeni de yeni duydum. Hangi devirde olduğunu
bilmeyen enerji bakanı; “Banyoya kum saati koyun, 4 dakikadan fazla duş yapmayın”
derken kum saati ile beni eski çağlara götürdü. Kum saatini örnek olarak vermesini
ben anlamadım. Siz anladınız mı?
Avrupalı da gelecekte su ve enerji de eksiklik çekileceği öngörüsüyle; banyoya
insanlara eşleriyle girmelerini hem sudan, hem de elektrikten tasarruf yapmasını
istiyor. Bak bunu önermek mantıklı da bizim diyanetin imamları banyoya çırılçıplak
girmeyim diyor. Aklı veren büyüğümüz şimdi iki kişi girin diyerek oy kaybını göze
alabilir mi?
Çevremizdeki insanlara tanıdığımız hoşgörüyü, vurdum duymazlığa son vermezsek
bu ve buna benzer önerileri çok dinleriz. Önce insanlarımıza tasarrufun nasıl
yapılacağını anlatın. Sonra da su kaynaklarına yakın yerleri imara açmayın.
Ülkemizdeki nehir ve derelere fabrika atıklarını, foseptikleri karıştıranları engelleyin.
Ben elimden geldiğince insanlara yardımcı olmaya çalıştım ama dertlerine koştuğum
o insanların ülke sorunlarını pek umursamadığını görmem de beni çok üzdü. Şimdi
desem ki kimsenin sorunlarına koşmayacağım, kimsenin derdiyle dertlenmeyeceğim
desem yalan olur. Çünkü yardım etmek insanın fıtratında olan bi şey! Gece saat 0.3
de hastaneden gelen acil telefonla hastaneye koşan doktora bu görevi yaptıran
vicdanıdır. O doktoru dövmekse sağlığa ihanettir. Yapılan araştırmalar, başkalarına
yardım ettiğimizde kendimizi daha iyi hissettiğimizi kanıtlıyor. Biz de sizler için
insanlara yardım etmek ve mutluluk arasındaki bu bağı araştırdık.Yale Üniversitesi
Psikoloji profesörü Laurie Santos, “Araştırmalar, bizler diğer insanlara yardım
etttiğimizde, kendimizi daha mutlu hissettiğimizi gösteriyor.” dedi. Vicdanı olan bi
insanın tüm yaşayanların yaşam haklarına saygılı olması gerektiğini de görün artık.
Bir karşılık beklemeden yardım etmek de bizim insanlığımız olmalı değil mi?