Eskişehir–Seyitgazi yolu…
Projenin tutarı 5.683.646.340 lira…
2025 yılı ödeneği sadece 252.248.000 liraydı.
Bakanlık, 2022 yılında başlayan projenin bitiş tarihini 2028 yılı olarak açıkladı…
***
Eskişehir–Sarıcakaya–Mihalgazi yolu…
Projenin tutarı 1.058.797.588 lira.
2025 yılı ödeneği sadece 117.716.000 liraydı.
Bakanlık, 2019 yılında başlayan projenin bitiş tarihi olarak 2028 yılını açıkladı.
***
Eskişehir–Alpu–Mihalıççık yolu…
Projenin tutarı 1.938.382.218 lira.
2025 yılı ödeneği sadece 210.207.000 liraydı.
Bakanlık, 2017 yılında başlayan projenin bitiş tarihi olarak 2028 yılını açıkladı.
***
Görüldüğü üzere Ulaştırma Bakanlığı, her üç ilçe yolunun tamamlanmasının ancak 2028 yılında mümkün olacağını yatırım programında açık seçik belirtmiş.
***
Hâlbuki…
Geçtiğimiz günlerde AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, her üç ilçe yolunda da büyük mesafeler kat edildiğini belirterek, 2026 yılında bu yolların büyük ihtimalle tamamlanabileceğini açıkladı…
***
Şimdi ortada, bir bakanlığın “Üç ilçe yolu da ancak 2028 yılında biter” dediği yatırım programı, bir de AK Parti İl Başkanının “Bu yıl büyük ihtimalle bitiririz” açıklaması var.
Hangisinin doğru çıkacağını bekleyip göreceğiz…
SİVİL OTORİTESİZLİK…
Ülkede insanlar, herhangi bir düşünce üretmiyor.
Bunun yerine…
Kendilerini yönetmeye talip partilerin ortaya koyduğu düşünceleri desteklemek ya da bu düşüncelere karşı çıkmak gibi bir konum üstleniyor.
***
Hâlbuki…
İnsanların düşünmesi, bu düşüncelerini yönetenlere iletmesi ve böylece kendi kendini, yine kendi düşüncesi doğrultusunda yönetmek için gayret göstermesi gerekiyor.
Bu olmadığı için…
Yani…
İnsanlar herhangi bir düşünce üretmedikleri ya da düşünce üretebilecekleri bir ortam bulamadıkları için genelde kendilerini yönetenlerin yönetim tarzlarına mahkûm kalıyor.
***
Çoğunluğu ABD’de ve Avrupa’da olmak üzere, tamamı sivil inisiyatif, yani bireylerin bir araya gelerek oluşturdukları think tank kuruluşları var.
Bu kuruluşlar, siyasetten tutun da çevreciliğe, aktivist hareketlerden strateji belirlemeye kadar pek çok konuda düşünce üreten yapılar.
Bütçeleri, hatta binaları var.
***
Bir araya gelip düşünce üretiyorlar.
Ürettikleri düşünceleri rapor hâline getirip ülkeyi yönetenlere sunuyorlar.
Yönetimde olanlar, rapor hâline getirilen bu düşünceleri ciddiye alıyor.
Uygulanabilir olup olmadığının tahlilini yaptıktan sonra da ya bu düşünceleri uygulamaya geçiriyorlar ya da uygulanamaz olduğunun gerekçeleriyle birlikte, eksikliklerinin tamamlanması için geri gönderiyorlar.
***
Öylesine ciddi kuruluşlar hâline gelmişler ki sözünü ettiğimiz bu think tank yapıları…
Yeni göreve gelen başkanlar bile ülkeyi yönetecek kadroları bu think tank kuruluşları içindeki uzmanlardan seçiyor.
***
Sözünü ettiğimiz bu kuruluşların bir amacı da sayfalar dolusu kâğıtlarla meseleyi ortaya koymak yerine, karmaşık ve can alıcı sorunlara parlak ve pratik çözümler üretmek.
Kısacası…
Sözünü ettiğimiz düşünce kuruluşları son derece etkili.
Yönetmiyorlar ama yönetimde bir hayli etki sahibiler.
Çünkü onların düşüncelerini hayata geçirmek zorunda olduğunu hisseden yönetimlere sahipler.
***
Bizde ise bu kuruluşların görevlerini aslında sivil toplum örgütleri üstlenmiş durumda.
Bütçeleri yok. Binaları kira. Üyeleri ise hem sayısal hem de niteliksel olarak yetersiz.
Doğru dürüst düşünce ürettikleri de söylenemez.
Sadece kendi alanlarında olması gerekenleri söylüyorlar.
Çoğu zaman da iş işten geçtikten sonra söylüyorlar söyleyeceklerini.
***
Bir de işin diğer yönü var.
Yani…
Düşünce üretseler dahi onları ciddiye alacak, onların düşüncelerini hayata geçirebilecek, daha doğrusu onları yönetimin içine katabilecek bir yönetim anlayışı ve tarzı yok ülkede.
Bunlar olmayınca da bizim ülkemizde sivil otoritenin varlığından söz etmek mümkün olmuyor…
KEŞKE KAMU BİNALARININ DURUMU DA KAMUOYU İLE PAYLAŞILSAYDI…
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, 2025 yılı boyunca yürütülen çalışmaları değerlendirmek ve 2026 yılına yönelik planlamaları yapmak amacıyla yıl sonu değerlendirme toplantısını yapmış.
***
Toplantıda; Hazine taşınmazlarının tespiti, yatırımlar, toplu konut projeleri ve imar çalışmaları, çevre denetimleri, sıfır atık çalışmaları ile 2026 yılı çalışma programı ve hedefler konusunda detaylı bir açıklama yapılmış.
***
Değerlendirme toplantısının metnine şöyle bir göz gezdirdik.
Riskli yapılarla ilgili olarak sadece “221 riskli yapıdan 178’inin yıkımı gerçekleştirildi” ibaresine rastladık.
Özellikle Eskişehir sınırları içinde risk taşıyan kamu binalarına ilişkin herhangi bir sayı ve bilgi göremedik.
***
Keşke bu detaylı değerlendirme sunumu içinde kamu binalarıyla ilgili risk bilgisi de kamuoyu ile paylaşılsaydı…