Aynı oda içinde yaşanan adaletsizlik!

Abone Ol

Her hangi bir belediyeyi ve o belediyenin her hangi bir müdürlüğünü düşünün…
O müdürlüğe ait odanın içinde çalışan dört personel var…
Biri kadrolu memur statüsünde…
Biri sözleşmeli memur…
Diğeri işçi…
Bir diğeri ise belediye şirketi üzerinden çalışan taşeron işçi…
***
Aynı odanın içinde çalışıyorlar gün boyu…
Aynı saatte işe başlayıp aynı saatte paydos ediyorlar.
Yaptıkları iş ve çalışma şartları aynı…
Yaptıkları iş üzerinden müdürlerine karşı aynı ölçüde sorumlu tutuluyorlar.
***
Aynı belediyenin aynı müdürlüğüne ait aynı odanın içinde aynı işi yapan bu dört personel aynı maaşı almıyor mesela.
Aynı sosyal haklardan yararlanamıyor.
Aynı endişeyi bile yaşamıyorlar.
Kısacası…
Aynı odanın içinde ayrı ayrı adaletsizlik var!
***
Biz belediyeyi örnek verdik ama sözünü ettiğimiz adaletsizlik kamunun her kurum ve kuruluşunda aynı vaziyette.
Bu adaletsizliği ortadan kaldırmanın tek yolu, sözleşmelileri memur kadrosuna, şirket işçilerini de daimi işçi kadrosuna geçirmek…
Memur, devletin memuru olduğunu bilsin, işçi de devletin işçisi olduğunu!
Ne yazık ki hükümette olan ve isminde de “Adalet” bulunan iktidar aynı odaların içinde yaşanan bu adaletsizliği yıllardır görmezden geliyor!
Hal böyle olunca aynı odanın içinde yaşanan adaletsizliğin boyutu her geçen gün artıyor!


ESKİŞEHİRSPOR SİYASETİ KULLANIR, SİYASET VE SİYASETÇİ İSE ESKİŞEHİRSPOR’U KULLANAMAZ!

Eskişehirspor siyaset kurumunu kullanır.
Kulübün menfaati doğrultusunda kullanmalıdır da…
Ancak…
Siyaset ve siyasetçiler Eskişehirspor’u kullanmaya kalktıklarında, kullanmaya kalkanlar her defasında hüsrana uğramıştır.
***
Örneğin: Kulüp başkanlığı yapan Yılmaz Sezer milletvekili adayı olmuş, kazanamamıştır.
Örneğin: Kulüp başkanlığı yapan Aydın Begiter milletvekili adayı olmuş, kazanamamıştır.
Örneğin: Kulüp başkanlığı yapan Halil Ünal milletvekili adayı olmuş, kazanamamıştır.
***
Sonuç olarak: Eskişehirspor referansına güvenerek siyasette gelecek arayanların bu arayışı nafile sonuçlanmıştır.
Eskişehirspor taraftarı, kulübe küçücük bir faydası olanları bile takdir eder.
Ancak…
Kulübe sağladığı faydayı başka bir kulvarda avantaja çevirmek, kullanmak isteyenlere yol vermemiştir.
Buna rağmen hala Eskişehirspor üzerinden siyaset basamaklarını tırmanmak isteyen ya düşünen varsa, uyarmak istedik.
Bizden söylemesi!

BAKIN BİR ŞEY DAHA ÖĞRENELİM…

Bir takım kurum, kuruluş, dernek ve vakıflar için “Kar amacı gütmeyen kuruluşlar” tanımı yapılıyor ya…
İşte bu tanım sürekli yanlış yorumlanıyor…
Aslında bu tanım kapsamında olan kurum, kuruluş, dernek ve vakıflar kar elde edebilirmiş…
Elde ettikleri karı da iştigal alanı ile ilgili amaçlar doğrultusunda kullanabilirmiş.
“Kar amacı gütmeyen kuruluşlar” tanımı getirilmesinin amacı ise yönetici kadrolarının elde edilen kardan yararlanmamasını kapsıyormuş…
Yani…
Bu tanım, elde edilen karı başkan ve yöneticiler iç etmesin diye konulmuş!

ÜÇÜN BİRİ BİLE YOK!
Eğer bir insan işini tam yapıyorsa, sadece 1/3 başarılı.
***
Eğer aynı zamanda iyi yaptığı işin geleceğini de araştırıyorsa 2/3 başarılı.
***
Eğer kendi yerine insan yetiştiriyorsa; işte o insan yüzde 100 başarılıymış.
***
Kime göre?
Japonlara göre...
Yani...
Japonya'da insanların sadece işinde başarılı olmaları, onların tam anlamıyla başarılı olduklarını göstermiyor.
Diğer iki özelliğe de en az başarı kadar önem veriliyor.
***
Ne diyelim?
Bizde üçün biri bile yok!