Anadolu Üniversitesi'nin parasıyla yeri alınan, yapımı da yine üniversite tarafından üstlenilen Millet Bahçesi, Türk Dünyası Kültür Başkenti Vakfı’na devredildi.
Vakıf, Millet Bahçesi'nin altında bulunan otoparkı yıllarca işletti.
***
Dede Korkut Parkı, Türk Dünyası Kültür Vakfı’na devredildi. Vakıf, park içinde bulunan mekânlardan yıllarca kira aldı.
***
Türk Dünyası Vakfı, Odunpazarı Belediyesinin AK Partili olduğu dönemde “sosyal amaçlı faaliyet yapılacak” diye tahsis ettiği tarihi bölgedeki konağı otel olarak kiraya verdi. CHP’li belediye, konağın amacı dışında kullanıldığını ve tahsis süresi bittiği için geri isteyince vakıf konağı “Hakim Evi” olarak devretti.
***
Odunpazarı’nda vakıflara ait arsayı “Göç Müzesi” yapmak için alan ve müze binasını ETİ firmasına yaptıran, hatta müzede sergilenecek olan materyalleri bile bu firmaya aldıran Türk Dünyası Vakfı, söz konusu binayı müze yapmak yerine TÜGVA’ya devretti. TÜGVA, müze olacak binayı kıraathane yaptı!
***
Şimdi de, Büyükşehir Belediye binası arkasında bulunan eski vergi dairelerinin bulunduğu arsanın TÜGVA’ya verildiği konuşuluyor...
***
Ne diyelim?
Başta İl Başkanı Gürhan Albayrak ve diğer AK Partili aktörlerin dillerinden düşürmediği “Eskişehir’de eser siyaseti yapıyoruz” sözleri bu olsa gerek galiba!
Baksanıza...
Şehrin olması gereken eserleri, şehrin elinden başka ellere nasıl da gitmiş!
***
Not: Allahtan Dede Korkut Parkı ile Millet Bahçesi Çevre Bakanlığı’na, Miniatürk de Anadolu Üniversitesi’ne geri devredildi de, eserlerin bir kısmı dönmüş oldu.
Tabii bu ve bunun gibi eserler süreç içinde yine başka vakıflara devredilmezse...
HALK LOKANTASI ÖNÜNDE SABAH MESAİSİ...
Saat sabah 09.00.
Bayat Pazarı’ndaki kapalı otopark altında bir grup vatandaş sıra ile oturmuş, sohbet ediyor.
Hepsi belirli bir yaşın üzerinde olan bu vatandaşlara yaklaşıp soruyoruz, burada ne beklediklerini.
İçlerinden biri, otopark altındaki Büyükşehir Belediyesi’nin Halk Lokantası’nda öğle yemeği yemek için beklediklerini söylerken, diğerleri de başlarıyla onaylıyor denileni.
***
Niye erken saatte geldiklerini soruyoruz...
***
Erken gelip sıraya girmediklerinde bazen yemek sırasının kendilerine gelmediğini, o zaman da yemek yiyemediklerini söylüyorlar.
İçlerinden biri, yemek saatine kadar aralarında sohbet ettiklerini ve zamanın çabuk geçtiğini anlatıyor.
***
“Her gün erken saatte gelip burada yemek yiyor musunuz?” diye sorduğumuzda ise,
“Her gün gelip yemek mümkün mü? Ancak haftada ya da on günde bir,” diyorlar.
***
Birçoğu aylardır lokantanın kapısından hiç girmemiş.
Birçoğu aylardır dışarıda simit dışında bir yiyecek alıp da bir mekânda yememiş.
***
Halk Lokantaları, hem uygun fiyata yemek hem de neredeyse unutulan “erişilebilir yemek mekânı” ihtiyacını giderme misyonunu üstlenmiş durumda.
Ancak talebe bakılırsa, sayısı yetmiyor.
***
Görünen o ki, her mahalleye bir tane açılsa da gelirlerin dibe vurduğu ve alım gücünün ortadan kalktığı şu ortamda bu bile yetmeyecek gibi...
ŞEHİRLER İNSANLAR İÇİN DİZAYN EDİLMİŞ YAŞAM ALANLARIDIR!
Odunpazarı Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, kentteki kaldırım işgallerine karşı denetimler başlattı.
Hamamyolu Caddesi, Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Dershaneler Bölgesi çevresinde başlatılan yoğun uygulama ile esnafların kaldırım ve yol üzerine koydukları dolap, masa, tezgâh, tabela, flama gibi eşyalar toplandı.
***
Vatandaşın da son derece olumlu karşıladığı bu uygulama ile söz konusu caddeler üzerinde işgal tam anlamıyla bitmese bile gözle görülür şekilde azaldı.
***
Ancak...
Uygulamanın yapılmadığı caddelerde manzara hiç de hoş değil.
Kaldırım üzerinde yine esnafın çıkarıp koyduğu her türlü tezgâh ve dolaplar duruyor.
Yine esnafın, dükkân önüne araç park edilmemesi için koyduğu tabela ve tanıtım bayrakları yol boyu dizilmiş vaziyette.
***
Diyeceğimiz o ki; yaya yollarının işgalini ortadan kaldırmak için zabıtanın başlattığı ve başarılı da olan uygulamanın devam ettirilerek tüm mahalle ve caddelerde gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Artık şehirlerin araçlar, masalar, tezgâhlar, tabelalar için değil, insanlar için dizayn edilmiş yaşam alanları olduğunu herkes idrak etmeli ve şehri yönetenler de bunu bir şekilde sağlamalıdır.