AK partide il başkanlarının çoğu önümüzdeki seçimlerde milletvekili adayı olmak istiyor.
Dolayısıyla…
Çoğu il başkanı milletvekili adayı olabilmek için görevlerinden istifa etmek durumunda…
***
Bazı illerin başkanları genel merkezden gelen talimat doğrultusunda milletvekili adaylığı için istifa etmeye başladı bile…
Bazıları da genel merkezden gelecek talimat üzerine il başkanlıklarından istifa etmeye hazırlanıyor.
Tıpkı Eskişehir il başkanı Zihni Çalışan gibi…
AK parti Eskişehir il başkanı Zihni Çalışkan’ın bugün-yarın milletvekili adaylığı için istifa etmesi bekleniyor.
***
Söylenenlere bakılırsa, Erdoğan’ın bu dönem için mecliste mutlaka görmek istediği il başkanlığı yapan isimler var.
Bu isimlere zaten istifa ederek aday olmaları talimatının verildiği belirtiliyor.
Öte yandan…
Erdoğan ve genel merkezin, il başkanlığı görevine devam etmesini ve partinin seçim çalışmalarını sırtlamasını istediği isimler de var…
Bu isimlere de adaylık için istifa etmeyip, partinin başında durmalarının özellikle istenildiği ifade ediliyor.
Bunların dışında…
İl başkanı olarak kalması istenilmeyen ancak aday da gösterilmeyecek olan il başkanlarının da istifa etmelerinin teşvik edildiği söylenenler arasında.
***
Sonuç olarak:
Yukarıda da söylediğimiz gibi bugün-yarın istifa edecek olan Zihni Çalışkan’ın mecliste olması istenildiği için mi?
Yoksa…
İl başkanlığında kalması istenmediği için mi istifasının işleme konulacağını bilemiyoruz.
Bunu AK parti milletvekili aday listesi açıklanıncaya kadar da bilemeyeceğiz.
Bildiğimiz kesin olan tek şey, Zihni Çalışkan’a “İl başkanlığı görevine devam etmeni istiyoruz” denilmediğinden ibaret…
***
Bu arada…
İstifa edecek olan Zihni Çalışkan’ın yerine atanacak olan muhtemel il başkanı isimleri dolaşıyor.
Genel merkez de bu isimleri süzgeçten geçiriyor.
Bizim duyduğumuz, Zihni Çalışkan’ın istifasıyla boşalacak olan il başkanlığı koltuğuna eski isimlerden birinin gelme olasılığının yüksek olduğu…
Yeni atanacak olan il başkanı muhtemelen yukarıdaki fotoğrafta yer alan bir ismin olacağı konuşuluyor…
Artık sağ baştaki mi, sol baştaki mi, yoksa ortalarda duran birileri mi il başkanı olacak hep birlikte göreceğiz…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
HALA “BEDAVA KULLANACAĞIZ” DEYİP GEZİYORLAR İYİ Mİ?
Karadeniz’den çıkan Hamsinin kilosu 80 liradan satılıyor.
***
Karadeniz’de yetişen fındığın kilosu neredeyse 180-200 liraya yaklaştı.
***
Karadeniz’de yetişen Çay’ın kilosu en az 80 lira…
***
Karadeniz’de yetişen Cevizin kilosu 200-250 lira
***
Karadeniz’de yetiştirilen tütünü ihraç edildiği için zaten göremiyoruz.
***
Yani…
Karadeniz’de çıkan ve yetişen hiçbir ürün tıpkı diğer bölgelerde yetişen diğer ürünler gibi hiç de ucuz değil…
***
Buna rağmen birileri hala Karadeniz’de bulunan ve çıkartılacak olan doğalgazı çok ucuza hatta bedavaya kullanacağımızı söyleyip geziyor iyi mi?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SİYASET YALANDAN KURTULAMAYACAK MI?
Çocuklar sokakta, ellerinde bir top, bağıra çağıra konuşuyor, tartışıyorlarmış.
Yoldan geçen bir siyasetçi sormuş;
-“Ne var? Ne oluyor?, Neden birbirinize avazınızın çıktığı kadar bağırıyorsunuz?”
Çocuklardan biri öne atılmış;
-“Amca bir top bulduk. Aramızda bir iddiaya girdik. Kim en büyük yalanı söylerse, bulduğumuz top onun olacak.”
***
Politikacı kızmış çocuklara…
-“Hiç utanmıyor musunuz siz? Ben sizin yaşınızdayken yalan nedir bilmezdim. Hala da bilmem. Yalan kötüdür. Hele bu yaşta yalan ile ilgili iddiaya girmeniz çok fena. Derhal bırakın bu oyunu”
***
Çocuklar bir süre düşünmüşler.
Sonra önlerindeki topa bakmışlar.
Aralarından biri topu almış ve siyasetçiye uzatmış,
-“Tamam amca! Sen kazandın. Top senindir!”
***
Siyaset yalan dolu ve çoğu siyasetçinin ağzından yalan hiç eksik olmuyor…
Bunun örneklerine hemen her gün, hem de defalarca şahit oluyoruz.
Üstelik söylenilen yalanlar; yapılmayan bir işin yapılmış gibi gösterilmesi, ya da yapılan bir işin yapılmadığına yönelik masum sayılabilecek yalanlar da değil…
***
İçinde resmen ciddi iddia ve iftiraların yer aldığı korkunç yalanlar söylenebiliyor…
Bu işin bu hale gelmesinde elbette “Nasıl olsa ne söylersek söyleyelim, anlattıklarımıza ve söylediklerimize inanan bir kitle var” düşüncesinin etkili olduğu şüphe götürmez bir gerçek.
***
Sonuç olarak…
Siyasetin de siyasetçinin de yalandan biran önce kurtulması lazım.
Yalandan belki kimse ölmüyor ama aynı yalandan siyaset kurumunun öldüğünü söylemek yanlış olmasa gerek.
Zira…
Güvenin kalmadığı bir kurumu, gün gelir en inandırıcı yalan bile ayakta tutmaya yetmez!