AK Parti İlçe Başkanlıkları için ağır basanlar...

Abone Ol

AK Parti'de Odunpazarı ilçe başkanı Engin Vural ile Tepebaşı ilçe başkanı Muhammed Ali Kaya kendilerine göre istifalarını verdiler, kimilerine göre de görevden alındılar.
Görevden ayrılmaları ya da alınmaları, ismi ne olursa olsun her iki ilçe başkanı da artık ilçe başkanı değil.
***
Tıpkı yerlerine getirildikleri Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanları Ümit Sezer ve Emre Aydın gibi nasıl geldilerse öyle gittiler...
Yani...
AK Parti'de senaryo değişmedi.
***
Şimdi muhtemelen senaryonun diğer kısmı vizyona girecek.
Engin Vural ve Muhammed Ali Kaya'nın yerine Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanlığına hangi isimlerin atanması için göstermelik bir temayül yoklaması yapılacak.
Ardından, temayülde en çok oy aldığı belirtilen bazı isimler (Sonuçları kimse bilmediği için bu isimler hiç oy alamayan isimler bile olabilir) genel merkeze gönderilecek.
Genel merkez bir yandan bu isimlerle birebir mülakat yaparken, bir yandan da il başkanı ve vekillerin görüşünü alacak.
Sonuçta iki isim Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanı olarak atanacak.
***
Parti çevresinde, Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanlıklarına, halen il yönetim kurulu üyesi olan Serhat Tunç ve Erkan Koca'nın atanma olasılığının fazla olduğu konuşulurken, atanacak isimlerin il başkanı ve vekiller arasında bir güç gösterisine dönüşebileceği, bunun sonucu sürpriz isimlerin de ilçe başkanı olarak atanabilecekleri ifade ediliyor.

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Onlar siyasetin güldüren yüzleriydi

Ankara'da, Anadolu Kulübü'nde Demirel, İsmet Sezgin, Kemal Kınacı ve Rahmi Turan bir öğle yemeği yiyor.
İsmet Sezgin yemekte: “Beyefendi, ülkede ahlâk çökmüş. Ben Aydın'dan Ankara'ya karayolu ile geldim. Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısından fuhuş akıl almaz boyutlara ulaştı. Yollar, müşteri bekleyen kadınlarla doluydu” der.
***
Demirel'in yüzünde acı bir tebessüm belirir: “Evet” der “Enflasyon ahlâkı yok eder, fuhuşu artırır. Bu da iktidarın memlekete acı bir armağanıdır.” Dedikten sonra “Bakın size bir fıkra anlatayım” diyerek devam eder…
***
Evin kızı, son zamanlarda pahalı ayakkabılar ve elbiseler giymeye başlayınca annesi merak edip sormuş: “Kızım, bunları almak için parayı nereden buluyorsun?”
Kız “Piyango bileti alıyorum anneciğim. Biletime ikramiye çıkıyor.” demiş.
Birkaç gün geçmiş… Karlı, soğuk bir gün… Kız eve gelmiş. üşüdüğü için bacaklarını sobaya iyice yaklaştırmış.
Annesi telaş içinde:
“Aman kızım” demiş “Ateşe fazla yaklaşma, biletin yanacak!”

***

Erdal İnönü SHP Genel Başkanı.
Yurdu karış karış gezip, seçim hazırlığı yapıyor..
Seçim otobüsüyle yine bir yere gidiliyor.
***
Seçim otobüsünün otobüsün kornası aniden bozulup, ötüp duruyor.
Şoför otobüsü sağa çekip durduruyor, arızayı gidermeye çalışıyor ama nafile.
Yolculardan biri hiç susmayan korna sesinden deliye dönmüş vaziyette şoföre akıl veriyor:
- “Bu ses kesilmeyecek. Hemen kablosunu kopar, kablosunu kopar…”
Erdal İnönü duyuyor bunu ve anında müdahale ediyor:
- “Durun yav, kabloyu falan koparmayın. Bir derdi var ki inleyip duruyor. Meselenin köküne inelim lütfen.”

***

Bugün de siyasette esprili siyasetçiler var ama hiçbiri Süleyman Demirel ile Erdal İnönü seviyesine ulaşamadı.
Demirel’in anlattığı en basit fıkralar bile insanları kahkaha ile güldürürdü.
Erdal İnönü’nün, tebessüm bile etmeden verdiği her hazır cevap laflar insanları kahkahaya boğardı.
***
Türk siyasi hayatının bu en önemli iki ismi bugün hayatta değiller…
Bugün (31 Ekim) Erdal İnönü’nün ölüm yıl dönümüydü.
Yarın (1 Kasım) Süleyman Demirel’in doğum yıl dönümü…
***
Her ikisinin de eleştirilecek pek çok yönü, pek çok kabahati hatta pek çok günahı mutlaka vardır.
Ancak…
En azından bugünkü liderlerle kıyaslarsak, her ikisi de zaman zaman siyasetin gülen ve güldüren yüzü oldular...

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

BU HİÇ HOŞ DEĞİL...

Birkaç yıldır 10 Kasım ve milli bayramlarda Anıtkabir'e gelen bir gurup var...
Protokolün Anıtkabir programını bekleyen bu gurup artık nasıl izin alıp da burada toplanabiliyorlarsa, başlıyorlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için slogan atmaya...
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan sevgiye diyecek hiçbir sözümüz olamaz.
Erdoğan ile ilgili her topluluk her yerde Erdoğan için slogan atıp, sevgi gösterisinde bulunabilir.
Ancak bunun yapılmaması gereken tek yer kabirlerdir.
Neticede adı üzerinde Anıtkabir de bir kabir olduğu için burada birkaç yıldır tekrarlanan bu gösteri hiç hoş değil.
Her yıl tekrarlanan bu gösteriye ısrarla müdahale edilmemesi ve belki de özel olarak organize edilmesi de hiç hoş değil.
***
Dahası...
Ekrem İmamoğlu elleri arkasında Fatih Sultan Mehmet'in kabrinin önünde dolaştı diye ortalığı ayağa kaldıranların bunu bile ve isteyerek yapması hiç mi hiç hoş değil...


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,