Ak Parti Büyükerşen'e karşı başka kulvar açabilecek mi?

Abone Ol

Geçtiğimiz 2019 mahalli seçimleri öncesinde Eskişehir ile ilgili bir rapor tesadüfen elimize geçmişti.
Muhtemelen AK parti tarafından bir şirkete yaptırıldığını düşündüğümüz raporda şehrin mevcut durumu ile ilgili şu tespitler yer alıyordu:
***
-Eskişehir halkı yaşam kalitesinden memnundur…
-Hizmetlerden zaman zaman şikayetçi olsa da memnuniyet oranı yüksektir…
***
-Hizmetler mevcut belediye başkanıyla özdeşleşmiştir…
***
-Mevcut belediye başkanı şehir lideri olarak kabul edilmektedir…
***
-Hükümetin yaptığı çalışmalar ve yatırımlar dahi mevcut başkanla ilişkilendirilmektedir…
***
-Klasik solcu ve CHP’li olmadığı için sağ seçmenden rahatlıkla destek ve oy alabilmektedir.
***
-Şehirde mevcut başkan için var gücüyle çalışan ve propaganda yapan sol gruplar vardır…
***
-Şehirde yaşayan her kesimin bir şekilde hayranlığına sahiptir.
***
-Mevcut başkanın yaptığı her faaliyetin büyük hizmet olarak pekişmesinde bunun büyük faydası olmaktadır…
***
-Halkın en çok şikayet ettiği trafik ve ulaşım sorunları kendisi için siyasi olarak riskli değildir…
***
-Aksine “şehri otomobiller için değil yayalar için dizayn ettiğine” yönelik bir çerçeveye sokması avantaj yaratmaktadır…
***
-Şehre bundan sonra yapabileceği pek de bir şey kalmadığına inanılsa bile bu inancı taşıyanların beraberinde  “Bu ülkede bu kadarı bile çok” düşüncesini de taşıdıkları var olan bir durumdur.
***
-Büyükşehir belediye başkanı, Eskişehirlilerin bugün için şehirlerinden gurur duyabilmelerini sağlayan ne varsa hepsinin müellifi gibi algılanmaktadır.
***
-Bu yüzden belediye başkanına zarar verecek, onu zor duruma düşürecek siyasi girişimler geri tepecektir.
***
-Kendisine yönelik bu anlamdaki her saldırı, süreç içinde arkasında gevşemeye başlamış desteği tahkim edecektir.
***
-Karşısına onun muadili, onun yaptığını yapacak birinin aday olarak çıkartılması inandırıcı olmaz.
***
-Farklı bir KULVAR açılmadığı sürece, taşıdığı özellikleri nedeniyle, kendi kulvarında, kendisini geçebilecek isim pek yoktur…
***
Rapordaki tespitler bunlar…
Bu tespitler muhtemelen önümüzdeki mahalli seçimlerde de geçerli olacak gibi…
O halde AK partinin büyükşehir belediyesini kazanabilmesi de raporun sonunda yer alan “farklı bir kulvar” açma becerisini gösterip gösteremeyeceğinde yatıyor…
***
AK parti seçim stratejisini, yukarıdaki tespitleri geçersiz hale getirebilecek şekilde başka bir kulvara taşıyabilirse ne ala…
Taşıyamazsa, yukarıdaki tespitler ışığında AK parti için iş, beşinci kez “geçmiş olsun”a gider!
Bizden söylemesi!    

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

EŞ ZAMANLI MUHALEFET!

Mecliste, araç sahiplerinden Motorlu Taşıtlar Vergisinin bir kez daha alınması görüşülüyor.
CHP’nin 69 milletvekili (aralarında grup başkanvekilleri ve genel başkan yardımcıları da var) meclis oturumuna katılmıyor.
Dahası…
Oylamaya katılan CHP’lilerden biri de ikinci kez MTV alınmasına “Evet” oyu veriyor.
***
Önceki gün talimat geliyor CHP genel merkezinden…
“Yapılan zamlara yönelik 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması yapıp, zamları protesto edin.”deniliyor!
Bunun üzerine tüm il başkanları gibi Eskişehir il başkanı Recep Taşel de yönetimindeki isimlerle birlikte eş zamanlı açıklama yapıyor.
Zam üzerine zam yapıldığını, iktidarın çay kaşığı ile verip kepçe ile geri aldığını, sarayda yaşayanların halktan bi haber olduğunu söylüyor.
***
Ne diyelim?
Bu açıklamanın daha da sert olanını 30 üyesi olan dernekler de, 300 üyesi olan odalar da yapıyor!
Sizi bilmem ama ben CHP’nin bu tarz muhalefet anlayışını gördükçe, seçimi Erdoğan’ın kaybettiğine daha çok inanmaya başladım!
Zira…
Böylesine bir muhalefet karşısında Erdoğan yüzde 52 değil, yüzde 86 ile falan seçilmeliydi!
Not-Söz konusu oylamaya katılmayanlar arasında CHP’nin Eskişehir yeni milletvekili İbrahim Arslan da varmış. Neyse ki basın açıklamasına katılabilmiş!

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

BU… BU… NEDİR BU?

Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde yaşandığı ifade edilen bir iddia var…
Söz konusu iddiaya göre:
Hastanede görevli görev yapan iki hemşire Sağlık Sen sendikası üyeliğinden istifa ederek başka bir sendikaya geçiyor.
Fakat…
Sendikanın iki temsilcisi, istifa eden iki hemşirenin adına “Sağlık sen üyeliğinden ayrılmak istemiyoruz” diye imzalarını da taklit etmek suretiyle sahte birer dilekçe kaleme alıyorlar ve istifa etmelerine rağmen iki hemşirenin sendika üyeliğini haberleri olmadan devam ettiriyorlar.
Durumun ortaya çıkması üzerine iki hemşire savcılığa suç duyurusunda bulunuyorlar.
“Bizim adımıza sahte imza atılmış, dilekçe hazırlanmış. Sendikadan istifa etmemize rağmen adımıza hazırlanan sahte imza ve dilekçelerle istemediğimiz sendikada kalmaya zorlanıyoruz” demişler.
***
Yukarıda aktardığımız olayla ilgili iddialar sosyal medyada da yer aldı.
Ortada böylesine ciddi iddianın olmasına rağmen adı geçen sendikadan konuya ilişkin bugüne kadar herhangi bir açıklama yapılmaması ilginç.
Umarız ilgili sendika bu yazımız sonrası konuya ilişkin bir açıklama yapar.
Zira…
Şu da bir gerçek ki; susmak aynı zamanda bir kabullenmektir…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,