Türkiye Cumhuriyeti, 25 Mayıs 1954 tarihinde Osmanlı’dan devralınan borcun son taksitini ödemiştir. Batan geminin bayrağında “Osmanlı İmparatorluğu”, Mustafa Kemal'in  kullandığı kayığın bayrağında “Türkiye Cumhuriyeti,” Lord Curzon'un tutunduğu fıçıda “Düyun-u Umumiye” yazılıdır.  Osmanlı Devleti ilk dış borçlarını doğuya doğru genişleyen Çarlık Rusya ile yaptığı Kırım Savaşı nedeniyle İngiltere ve Fransa'dan almıştır.
Osmanlı,  mali iflasının ilan edildiği 1875 yılına  kadar 15  defa dış borç almıştır.  Borçlar Kırım Savaş giderlerine harcanmış, bütçe açıkları kapatılmış,  iç ve dış borç taksitleri ödenmiştir.   Abdülmecid'in gözbebeği olan  Dolmabahçe Sarayı’nın maliyeti 5 milyon Osmanlı altın lirası olup çoğu, satın alınan borçlarla ödenmiştir.
Bu süreçte Osmanlı Devleti vadesi gelen borçlarını  ödeyememiş, II. Abdülhamid'in padişahlığı döneminde 1881 yılında  Borçlar İdaresi (Düyunu Umumiye) kurulmuştur. Bu İdare vergi toplamış, önce alacaklılara dağıtmış, sonra memura ve hazineye ödeme yapılmıştır.  Bu döngüye 42 yıl sonra son veren Lozan Antlaşması'dır. Lozan'a gidecek heyete TBMM, 14 maddeden oluşan talimat vermiştir. Yönergenin 10’ncu maddesinde “Düyunu Umumiye kalkacaktır”   ifadesi yer almıştır. Türkiye ile birlikte  14 devlet arasında borçların  sonlandırılması kabul edilmiştir.
1854-1914 arasında yapılan 42 dış borç anlaşmasından Osmanlı'ya 161 milyon 303 bin 833 liralık borç  kalmıştır. 1912 öncesindeki borçların yüzde  62.54'nü, 1912 sonrasında alınanlar için yüzde 73.59'unu ödemeyi kabul eden Türkiye Cumhuriyeti'nin payına, 107 milyon 528 bin 461 Lira borç düşmüş,    Türkiye Cumhuriyeti 25 Nisan 1944'ten  sonraki  10 yıldan itibaren  alacaklıların elinde bulunan borçları daha yüksek fiyattan satın almış, 25 Mayıs 1954 tarihinde   son borç ödemesini yaparak  dış borç batağından kurtulmuş, Lozan Barış Antlaşması'nın gümrük kısıtlaması  böylece  sona ermiştir.
6 Ağustos 1929 tarihinde   yeni gümrük düzenine geçilerek ithal mallarına uygulanan ortalama gümrük vergisi  yüzde 13'ten yüzde 46'ya çıkarılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti 25 Nisan 1944 tarihinden  sonra alacaklıların elinde bulunan borçları daha yüksek fiyattan satın almıştır.  25 Mayıs 1954 tarihinde  Türkiye Cumhuriyeti  son borç ödemesini yaparak,  ekonomi üzerinde  çok büyük bir yük olan Osmanlı Borçlarından kurtulmuştur.
 
Osmanlı Devleti ilk defa 1788 yılında Cezayirli Hasan Paşa'dan 600.000 kuruşluk borç almış, 1854 yılında iç borç toplamı 15 milyon sterline ulaşmıştır. 1854 yılında Kırım Savaşı başlangıcında İngiltere'den 200 bin  sterlin borçlanılmıştır. Bu, Osmanlı’nın  ilk borcudur. 1854-1875 yılları arasında 15 sözleşme ile 127 milyon lira borç alınmış, toplam borç 239 milyon liraya  ulaşmıştır. Muharrem Kararnamesi ile 20 Aralık 1881'de Osmanlı’nın 219.938.559 Osmanlı lirası olan dış borcu, indirime gidilerek toplam dış borç 141.505.309 lira olarak  belirlenmiştir.
 
Osmanlı İmparatorluğu'nun dış borçlarını ödeyememesinin bir sonucu olarak  borç ödemelerini güvence altına alacak olan vergi kaynaklarının toplanması ve denetimi işlevini yürütecek olan Düyun-u Umumiye İdaresi kurulmuştur. Birinci Dünya Savaşı  savaş  başladığında Osmanlı Devleti'nin dış borcu kısa vadeli borçlar  dışında 156,4 milyon Osmanlı lirasıdır. (142 milyon Sterlin).
 
Dış borçlar, Osmanlı Devleti çöktükten sonra, Osmanlı topraklarında kurulan devletler arasında paylaştırılmış ve en büyük borç yükü Türkiye Cumhuriyeti  üzerine kalmıştır. 1925 yılında Osmanlı borçlarının yüzde 67’nin Türkiye tarafından ödenmesi kararlaştırılmıştır. Türkiye'nin payına düşen 107,5 milyon altın Osmanlı lirası tutarındaki borcun ödenmesi için Düyun-u Umumiye İdaresi ile 13 Haziran 1928 tarihinde Paris'te anlaşma imzalanmıştır.
 
Osmanlı’dan devralınan borçların nihai miktarı, yapılan müzakereler  sonucunda 13 Haziran 1928 tarihinde Paris’te imzalanan ve 1 Aralık 1928 tarihli ve 1367 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti ile Osmanlı Duyunu Umumiyesi hamilleri namına hareket eden zevat arasında tanzim ve imza olunan 15 Haziran 1928 tarihli mukavelename ile bu mukavelenameye lahika olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı Düyunu Umumiyesi Meclisi  arasında tanzim ve imza kılınan 13 Haziran 1928 tarihli itilafnamenin tasdikine dair kanun” ile onaylanan Paris Sözleşmesi ile 107.528.463 Lira olarak kabul edilmiştir. (Osmanlı Devleti Dış Borçları, T.C. Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, Yayın No: 2010/403, s. 127)  
 
Türkiye  Cumhuriyeti Düyun-u Umumiye’ye  olan borcunun son taksitini, ilk dış borcun alınmasından  yüzyıl sonra 25 Mayıs 1954 tarihinde  ödeyerek borç batağından kurtulmuş ve ekonomik bağımsızlığını ilan etmiştir.