Aslantaş Baraj gölü civarındaki keşifler, bu toprakların Neolitik, Kalkolitik, Tunç ve Demir çağlarına kadar varan yerleşimlere ev sahipliği yaptığını göstermektedir. Bu buluntular, bölgenin tarih öncesi dönemlerde bile büyük bir öneme sahip olduğunu kanıtlamaktadır.

Bu coğrafi bölgedeki ilk yazılı belgeler Akad krallarına aittir. Akad Kralı Sargon ve Naramsin'in yazıtlarında bu bölgeye gerçekleştirdikleri seferlerden bahsedilmektedir.

Bu araziler, tarihi boyunca Hititlerden, Romalılara, Bizanslılardan, Emevi ve Abbasilere kadar pek çok devlete ev sahipliği yapmıştır. Bu devletlerin varlıkları bölgedeki mimari kalıntılarla, yazıtlarla ve çeşitli eserlerle doğrulanmaktadır.

Bir süre sonra bölgeye egemen olan Memluklular, Türkmen boylarının da desteğiyle bölgeyi farklı topluluklardan geri almışlardır. Bu dönemde, çeşitli Türkmen aşiretleri ve boyları bölgeye yerleştirilmiştir, bölgenin demografisi ve kültürel yapısı önemli ölçüde değişmiştir.

19. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, bölgeyi önce Fransızlar işgal etmiştir fakat direnen halk sayesinde bu işgal kısa süreli olmuştur. Ardından bu topraklar, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları içerisinde kalmıştır.
Son olarak, Osmaniye 20. yüzyılın sonlarına doğru yeniden il statüsü kazanmıştır. Günümüzde bu tarihi zenginliğiyle, tüm Türkiye'nin önemli bir parçasıdır.

Eskişehir’de sağanak yağış uyarısı! Eskişehir’de sağanak yağış uyarısı!

Osmaniye'nin eski adı neydi?

Osmaniye'nin eski adı "Kınık"tır. Kınık, aynı zamanda Oğuz Türklerinin 24 boyundan birinin adıdır. Bu bölgeye yerleşen Kınık boyu, Osmaniye'nin tarihi boyunca bu topraklarda var olmuştur ve bölgenin bu eski adı da bu boyun adından gelmektedir. Ancak, Osmaniye adı modern zamanlarda daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Kaynak: Haber Merkezi