Saray sofralarının vazgeçilmezi olan sütlaç, bugünkü modern versiyonlarından farklı olarak nişastasız ve daha uzun sürede pişirilen, sabırla kıvam alan bir tatlıydı. Sütlaç, hem hafifliği hem de sadeliğiyle saray mutfağında en çok tercih edilen sütlü tatlılardan biriydi.
Malzemeler:
• 1 litre taze süt
• 1 kahve fincanı baldo pirinç
• 1,5 su bardağı toz şeker
• 1 su bardağı su (pirinci haşlamak için)
• 1 çimdik tuz
• İsteğe göre: gül suyu, sakız, damla sakızı ya da tarçın
Hazırlanışı:
1. Önce pirinçler bol suda yıkanır, nişastası akıtılır. Ardından 1 su bardağı suyla birlikte kısık ateşte yumuşayana kadar haşlanır.
2. Pirinçler suyunu çekip iyice yumuşadığında süt tencereye eklenir. Tahta kaşıkla sürekli karıştırarak yaklaşık 40 dakika kısık ateşte kaynatılır.
3. Sütün içine şeker ve bir tutam tuz ilave edilir. Şeker eriyene kadar karıştırılmaya devam edilir.
4. Karışım iyice kıvam alıp yoğunlaştığında, istenirse bir miktar gül suyu ya da dövülmüş damla sakızı eklenerek lezzeti zenginleştirilir.
5. Hazırlanan sütlaç, kase veya güveç kaplara dökülerek soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra üzerine tarçın serpilerek servis edilir.
Sarayın Sade Asaleti
Osmanlı mutfağında tatlının amacı şımartmak değil, doygunluğu zarafetle tamamlamaktı. Şatafattan uzak, derin ve dingin bir lezzet anlayışı vardı. İşte bu yüzden gerçek bir Osmanlı sütlacı; katkı maddesi, nişasta ya da vanilin içermez. Doğallığı, sadeliği ve sabrı temsil eder.