Yasakları ortadan kaldırmak ve daha özgürlükçü bir yaşam tarzı getirmek vaadiyle iş başına gelen iktidarın söyleminin tam tersine “yasakçı uygulamalarının” bir yenisine daha tanık olduk.
Eskişehir Valiliği, kentteki açık alanlarda yapılacak olan yürüyüş, oturma eylemi, stant/çadır kurma, afiş/pankart asma, konser, şenlik gibi etkinlikleri 15 gün boyunca yasaklama kararı aldı.
İl Özel İdaresi Kanununa dayandırılan kararın gerekçesinde ‘Genel asayişin korunması, şiddet olaylarının yaygınlaşmasının engellenmesi’ gösterildi.
Kentte büyük bir hayretle karşılanan ve doğrudan yaşam biçimine müdahale olarak yorumlanan karar ülke çapında da yoğun bir tepkiye neden oldu.
Güvenlikle ilgili herhangi bir sorun yaşanmadığı halde bu kararın hangi nedenle alındığı ayrı bir tartışma konusu haline geldi.
Sosyal medyadaki tepki paylaşımlarından da anlaşılacağı gibi yasaklamanın 12-15 Mayıs tarihleri arasında binlerce gencin katılımıyla yapılacak olan Anadolu Fest müzik festivalini engellemeyi amaçladığı anlaşıldı.
Kalabalık bir kitlenin katıldığı Anadolu Feste Levent Yüksel, Haluk Levent, Niyazi Koyuncu, Hayko Cepkin, Yeni Türkü gibi çok sayıda sanatçı ve grup katılacaktı.
Gençler günler öncesinden biletlerini almış heyecanla festivali bekliyordu.
Gelinen noktada güvenliği gerekçe gösteren kamu yönetiminin ‘önlem almak’ yerine ‘etkinliği yasaklamasının’ yorumunu siz okuyuculara bırakıyorum.

Festivalin iptalinin yanı sıra 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerinin yasaklamadan nasıl etkileneceği konusu da açıklanmaya muhtaç durumda. 
Kararda 19 Mayıs için ilan edilen resmi programların yapılacağı belirtiliyor.
Ancak Valiliğin resmi programında yazılı olmayan, derneklerin ve çeşitli kurumların hazırlıklarını tamamladığı çok sayıda gençlik buluşması, etkinlik ilan edilmişti.
Etkinlikleri yasaklama kararı hiç kuşku yok ki 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına gölge düşürdü.
Yaygın deyimle “Zamanlamanın manidar olduğunu” düşünmemek elde değil.

Diğer yandan yasaklama kararından büyük bir memnuniyet duyan kurum ve platformların temsilcileri ise Eskişehir Valisine teşekkür ettiler.
Mevcut duruma bakıldığında bazı çevrelerin kamudaki karar mekanizmalarını etki altına aldıkları söylenebilir.
18 yaşını geçmiş, kendi yaşam biçimiyle ilgili karar verme yetisine sahip olan gençlerin kızlı erkekli bir arada olması, alkol alma olasılıkları bahsedilen yapılar tarafından ‘ahlaki yozlaşma’ olarak yorumlanıyor.
Yaşam tarzına bu biçimdeki müdahalelerin devamında “içki tamamıyla yasaklanır mı” diye düşünmemek elde değil.
Eskişehir gibi binlerce gencin birlikte eğlenme, sosyalleşme kültürünün en üst seviyede olduğu bir kentteki yasaklama kararı, ülkeyi yöneten anlayışın “muhafazakarlaşma baskısının” önemli bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
Oysa ki Eskişehir, yasaklamalarla değil temsil ettiği değerler ve çağdaş kimliği ile hatırlanmayı hak eden bir kent.

Şarkı söylemek
Müzik dinlemek
Dans etmek
Eğlenmek 
YASAKLANABİLİR Mİ?

Eskişehir’de gençlik festivalini
Adana’da adı nedeniyle ‘rakı’ festivalini,
Engelleyen ve kamu düzeni için tehdit olarak görenlerin “Afganistan’da erkekleri tahrik ettiği için burka zorunluluğu getiren, radyoda müzik ve kadın sesini yasaklayanlardan” farkı var mı?  

Not: Yazıyı tamamlamak üzereyken gelen bilgiye göre Anadolu Fest organizasyonu yetkilileri, festivalin 9-12 Haziran tarihlerine ertelendiğini açıkladı. O tarihlerde yine bir yasaklama olacak mı, bekleyip göreceğiz.