Kamuoyunda sosyal medya olarak bilinen, kanun değişikliğinin en önemli maddesi ‘Yanıltıcı Bilgiyi Yayma Suçu’ Adalet Komisyonundan geçerek TBMM gündemine girdi.
Kanun Teklifinin 29. maddesi ile Türk Ceza Kanunu’na “Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” başlığı altında yeni bir suç öngörülüyor. Suç maddesi şu şekilde;
“Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır,” düzenlemesine yer verilerek, yeni bir suç tipi eklenmesi önerilmiştir.
Kanuni düzenlemeye göre, gerçek dışı bilgiyi paylaşmak tek başına suçun oluşması için yeterli değildir. Halk arasında korku, panik ve endişe yaratmak amacıyla bilgi yayımı yapılması ve bu bilginin kamu barışını bozmaya elverişli olması gerekmektedir.
Burada akıllara şu soru gelmekte, bir bilginin gerçek olup olmadığını neye göre karar vereceğiz? Örneği TUİK enflasyon rakamı açıkladığından gerçek enflasyonun daha fazla olduğu ile ilgili haber veya sosyal medya paylaşımı yapmak suç oluşturacak mı?
Ya da Covid salgınında olduğu gibi resmi kurumlar çok daha düşük rakamlar açıklarken, gerçek rakamların çok daha yüksek olduğunu iddia edenler yargılanacak mı?
Ülkedeki mülteci sayısının resmi açıklamalardan fazla olduğunu belirtmek suç sayılacak mı?
Peki, bu endişeleri basının haber yapması veya bir vatandaşın sosyal medyada bu haberlerle ilgili paylaşım yapması engellenmiş olmayacak mı?
Sosyal Medya dezenformasyonunu engellemenin tek yolu, kamu kurumlarına duyulan güvenin arttırılması ve şeffaf, hesap verebilir siyasetin sağlanması ile mümkündür. Bilgi çağında internete sansür koymaya çalışıldıkça, politikalardan daha hızlı ilerleyen teknolojinin her zaman farklı bir yol bulacağını göz ardı etmemek lazım.
