Afganistan denilince işgallere uğramış, iç savaşın eksik olmadığı kargaşa ve ölüme yuva olmuş talihsiz toprakları anlarız. Son olarak Amerika işgale son verip yerini zamanında Rus işgaline karşı kurup desteklediği şeriatçı Taliban örgütüne bıraktı. Taliban başa geçince şeriata dayalı anayasal sistem yürürlüğe girdi. Hayatın her alanından soyutlanan kadınların çalışması, kız çocuklarının okula gitmesi ve eğitim alması tamamen yasaklandı. Afganistan Televizyonu'nun yayını durduruldu. Fotoğraf dahil her türlü görsel yayın ve müzik yasaklandı. Erkeklere, evine en yakın camide 5 vakit namaz kılma mecburiyeti getirildi, camilerde yoklama alındı. Bütün okullar medreseye dönüştürüldü. Ders kitaplarındaki görseller yok edildi. İdamların ve el kesmelerin birçoğu cuma namazından sonra gerçekleştirildi ve halka izlettirildi. Kesilen eller, şehrin merkezinde sergilendi. Toplu taşıma araçlarındaki aynalar, kadınlara bakılabileceği gerekçesiyle kaldırıldı. Sokaklarda sakalı olmayan erkekleri dipçiklerle öldüresiye dövdüler ve kadınların burkasız dışarı çıkmalarını yasakladılar, yüzü görülen kadınlar kırbaçlandı. “Güvenlik güçlerimiz kadınlarla iletişime geçmeyi bilmiyor o yüzden bir süre kadınlar evden çıkmasın” dediler…

Şimdi bu kadar vahşet ve gericiliği size tekrar neden anımsattım? Sosyal medyada bazılarımız Taliban’ı eleştirmek ve karşı çıkmak için onları ilk çağda yaşayan, ilkel avcı-toplayıcı atalarımızla mukayese etmeye ve buna ilişkin görseller paylaşmaya başladılar ki, bu tümüyle yanlış bir düşüncedir. Taliban asla atalarımıza benzememektedir. Bundan 45 bin sene önce mağara duvarlarına resim yapan Homo Sapiens nerede, canım tarihi Buda heykellerini bombalayan Taliban nerede. O dönemlerde yaşayanlar kendilerini sadece doğanın bir parçası, yaşayan canlı türlerinden sadece biri olarak görürdü. Kimsenin dini, ırkı ya da gruba ait olanın dışında inancı yoktu ve kimse kimseyi bu nedenle sorgulamaz, yaptırım uygulamazdı. Avcı toplayıcılar belirli zamanlarda avlanır ve yiyecek toplarlar, geri kalan zamanlarında sosyalleşir, bakıma muhtaç yaşlılar ve çocuklarla ilgilenirlerdi. Geceleri gökyüzüne bakarlar, şarkı söyler, hayal kurar, hikaye anlatırlar ve eğlenirlerdi. Kadınlı kızlı beraberce oturarak, rahat giysiler içinde oyunlar oynarlardı. Taliban ve gerici terör örgütlerini eleştirirken yanlış bir biçimde onları avcı toplayıcı insana benzeterek atalarımıza haksızlık yapmayalım. Gericilik geçmişten değil bugünden gelmektedir, yani gericilik beynimizin ürettiği yeni bir olgudur, eskiye dönüşle de hiçbir ilgisi yoktur. Ve inanın atalarımız Taliban’ın yarattığı bugünkü korku iklimine kıyasla çok daha mutluydular…
NOT: Gazete Pencere’de Seyit Tosun’un “Avcı toplayıcı insanın Taliban imtihanı” başlıklı yazısından esinlenilmiştir.