İyimser olmak, yaşamı olumlu yönleriyle algılamak, küçük şeylerden mutluluk üretmek insanın enerjisini etkin kullanmasının aracıdır… İyimserlik, yerilecek özellik değildir; tersine övülmesi gerekir.
Yaşamın birçok alanında olduğu gibi “iyimserlikte sapmalar” da olabilir.
Ülkemiz giderek artan bir hastalık yaşanıyor: “Resmi iyimserlik”
Bilimsel gerçek ile model-odaklı gerçeklik farklıdır. Bilimin gözlem ve deneyime dayanan, tekrarlayan, ölçülen ve formüle edilen ve uygulanan “bilimsel gerçeklik” ile zihni modelimizin varsayımlarına dayanan, zihni modelin varsayımı değiştikçe değişen “gerçeklik” birbirinden ayrılymalıdır.
İnsanlara hata yaptıran ise özellikle “gerçeklik” konusundaki bilinç yetersizliğidir.
Turquie Diplomatique’nin 148’inci sayısında Lihtenştayn Prensi Michael’ın bir değerlendirmesi var. Biraz uzunca ama özenle okunursa üzerimize gelen büyük tehlikenin farkına varılabilir :
“Alman gazeteci Gabor Steingart bir keresinde modern vatandaşın ne Katolik ne de Protestan olduğunu, ancak ‘politik olarak doğru’ olduğunu belirti: ’En yüce emir iyilik adına kendi kendine yalan söylemedir” diye tweet atmıştı. Büyük ölçekli kendini aldatma dönemleri tarihte düzenli olarak meydana gelir ve genellikle felaket niteliğinde bozulmalara yol açar. Böyle bir sürecin tipik belirtileri farklı görüşlere karşı hoşgörüsüzlüktür, tartışmaları susturma ve komplo teorilerinin yükselmesidir. Daha paradoksal bir şekilde muhalifleri susturmak için sık sık komplo suçlamaları eşlik eder. Kendi kendini aldatma, genellikle, hakim anlatımın sürekli tekrarın gerektiren siyasi elitin varlığını devam ettirmesi için birleştirilir. Bu süreçten etkilenenler, hakikat onunla çeliştiğinde bile bu söyleme inanmaya başlarlar. Gerçek gelişmelerin sonuçları açısından tahrip edici olabileceğinden, rahatsız edici gerçeği bastırmak -aslında onların bakış açısından gereklidir- zorundadır. Pragmatizm dogmatizme yol açar”
Bilimsel gerçekler ve sorgulanmış varsayımlara dayalı gerçeklik farklı söylese de kendi ezberinin peşinde sürüklenme günümüz dünyasının tehlikeli salgınıdır. Covid 19 için aşı seferberliği yapılabilir; aşırı karşıtı olanlar için kampanyalar düzenlenebilir… Toplumların geleceği açısından tehlikeleri çok daha büyük olan “saptırılmış iyimserlik, resmi iyimserlik ve kendi kendini aldatma” konusunda ise tartışmalar ve sorgulamalar son derece sınırlı.
Çevrenizde önemli sivil inisiyatiflerin yöneticileri mutlaka vardır…O yöneticilerin topluma açık konuşmalarındaki sözcükler ile kapalı ortamlardaki sözcükleri arasındaki seçime dikkat edin… Önemli farklılıklar varsa, insanlar gerçekliklerini savunmak kaçınıyorsa, resmi açıklamalar bir yere gönderme yapmak için söyleniyorsa, kendini aldatma salgını bizi kemiriyor; sağlıksız hale getiriyordur.
İyimserlik iyi bir meziyettir…Ölçüsü kaçırılmış, korkunun sansüründen geçmiş, kendinle yüzleşme özgüvensizliğinden beslenmiş iyimserlik ise üretici ve yaratıcı enerji yerine, geleceği ipotek altına alan sonuçlar yaratır…
“Saptırılmış iyimserlik” konusunda her yer bir laboratuvardır. Bugün zihninizin erişebildiği yerlerde kendine yalan söylemeyi besleyen saptırılmış iyimserlik üreten sözcükleri tekrar edenlerin bir listesini yapın… O isimleri bir yere not edin… Bir gün sahte kahramanlık yapmaya kalkarlarsa yüzlerine vurun ki, tarih yalancının yanında durmasın!