Türkiye’nin ormanları halen devam eden yangınlarla kül olurken bir yandan içimiz yanıyor, bir yandan da ülkemizin orman yangını gibi sık yaşadığı bir afet için dahi ne kadar hazırlıksız ve plansız olduğunu görerek öfkeleniyoruz.
Türkiye’nin en güzel ormanları içindeki canlılarla birlikte kül olurken, birçok vatandaş da yangının yerleşim yerlerine inmesiyle evlerinden, geçim kaynaklarından oldu. Vatandaş felaketten korunamadığı gibi, kendisine şimdiye kadar vaad edilen de sadece Toki’den uygun krediyle ev alma imkanı. 
Peki devletin, yani hukuki dille idarenin bu konuda hiçbir sorumluluğu yok mu? Vatandaşın can ve mal güvenliğini korumak için var olan idarenin tek yapacağı vatandaşa Toki’den daire satmak mıdır?
İdarenin Türk Hukuku’na göre sorumluluğu, yangınların çıkma sebebi ile doğrudan ilgili. Yangınlar eğer bir terör saldırısı ise idare yangınların çıkmasında, önlenmesinde, yayılmasında hiçbir ihmali olmasa dahi vatandaşların zararını sosyal risk ilkesi gereği karşılamak zorundadır.
Yangınlar eğer doğal sebeplerle çıkmış ise yangının öngörülemez bir hal olup olmamasına, meydana gelen zararda idarenin bir kusur ve ihmali bulunup bulunmamasına göre idare sorumlu olacak veya olmayacaktır.
Yangınların çıkış sebebi halen net olarak belli değil, üstelik farklı yangınların farklı sebepleri de olabilir. Yangınların sebebi ne olursa olsun devlet bugünler için vardır. Hem yangınları söndürmek, hem de mağdurların mağduriyetini gidermek sosyal devlet olmanın da zorunluluğudur. Sosyal devlet de çay dağıtmakla, krediyle ev satmakla olunmaz.