Bizler bilmediklerimizi Hazreti Gogul’dan öğrendiğimiz için her bilgiyi güvenilir
zannediyoruz. Alışkanlık işte, oysa o bilginin doğruluğunu araştırsak diyorum.
Araştırın ve kaynağını sorgulayın. Bu bilgiyi veren güvenilir bi kurum imzası
taşımakta mıdır? Sitenin uzantısı “edu” veya “gov” ile sürüyor mu veya böyle sitelere
bağlantı veriyor mu? Bilgi başka kaynaklarca doğrulanıyor ve aklınıza yatıyor mu?
Çoğumuzun yapmadığı bir şeyi öneriyorum. “Araştır”! Alışkanlık edinmediğimiz için
araştırmadan yazılan ya da söylenen her şeye inanırız. Hele de dini konular da!
Araştırmadan; “koskoca adam, hoca yahu! Yalan mı söyleyecek?” Canım kardeşim
biz yalan söyleyecek demiyoruz ki o hoca efendinin de öğrendiği kaynak yanlış
olabilir bi de sen araştırsan olmaz mı?
Eski zamanlar da mal satan (çerçi) öğle üzeri uğradığı dağ köyünün camisinin arka
tarafına katırını bağlar ve cami avlusundakilere selam verir ve oturur. Namaza az bi
zaman olduğu için caminin önündeki şadırvanda abdest alanlara gözü takılır. Abdest
alan insanlar ellerini yıkarken birden pantolonlarının ön kısmını sağa ve sola
çevirdiklerini görür. Kendi de gidip abdestini alırken ezan okunur ve camiye girer.
Namazdan sonra camiinin karşısındaki kahvede toplanırlar. Adam katırındaki
eşyalarla sergi açar. Köyün en yaşlısına “bey amca dikkatimi çeken bir şey oldu
sormak isterim” der. Yaşlı köylü de “sor oğul” der. “Abdest alanlarının çoğu ellerini
yıkarken büzüklerini neden sağa-sola çeviriyor?” dediğin de yaşlı köylü de; “abdestin
şartı oğul” der. Adam şaşırır. O sıra camii hocası yanlarına gelir. Yaşlı adam “hah işte
hocaya sor da sana anlatsın” der. Hoca dinledikten sonra “camiideki kara kaplı kitap
da öyle yazıyor” der. Adam da “hoca efendi sana zahmet olacak ama o kitabı getirir
misin?” Der. Hoca efendi kitabı getirir ve abdest kısmını açar ve okurlar. “Eller bir
güzel yıkanır ve büzükler de sağa-sola çevrilir. Sonra ağızda üç kere...” devam eder.
Adam gülmeye başlar. Hoca “Ne gülersin gardaş, bunda gülünecek ne var” der. Adam
hocanın okuduğu kitap da Arapça “y” harfinin altına küçük bir siyahlık olduğunu o
siyahlık yüzünden “yüzük” olarak okunacağına noktadan ötürü “b” harfi
oluştuğundan, yüzüğün “büzük” olarak okunduğunu söyler ve 60 yılın yanlışını o
köydekilere öğretmiş olur.
Onun için her yazılanı doğru kabul etmeyin. Araştırmazsan 60 yılın sorumluluğunu
üstlenirsin be kardeşim.