Terör saldırısı,

Yitirdiğimiz insanlar,

Şehit cenazeleri,

Her gün bir üzücü haber alıyoruz.

Ulus olarak acımız katlanarak büyüyor.

Her şeyin karmakarışık ve sorunlu olduğu böylesi bir ortamda yine can yakıcı bir çevre mücadelesi gündemi ile karşı karşıyayız.

Ağaç kesmekten vazgeçmeyen “güçlerle” bu kez Artvin Cerattepe’de bir savaş yaşanıyor.

Savaş demek yanlış olmaz.

Çünkü, çevreyi korumak için demokratik hakkını kullanarak tepki gösterenlere karşı, biber gazı, toma, dayak, gözaltı özetle şiddetin her türlüsü uygulanıyor.

Oysa ki, Anayasanın 169. Maddesi, “Ormanlara zarar verebilecek hiç bir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez” diyor.

Dinleyen kim?

Anayasa, hukuk kimin umurunda?

Verilen hukuk mücadelesinin, ÇED raporlarının hiç bir güvencesi yok.

Son çıkan yürütmeyi durdurma kararını da bu nedenle avukatlar kuşkuyla karşılıyor.

Bütün bu çevreyi koruma çabasında,

Yeşil Artvin Derneği ülkeye örnek olacak önemli bir mücadele veriyor.

Devletin resmi güçlerine karşı, ağacını, suyunu, havasını, çiçeğini, toprağını koruma kararlılığını ortaya koyuyor.

Rant için doğanın yok edilmesine karşı duruyor.

Örgütlü bir çaba desteğinde Artvin halkı günlerdir yeşil nöbeti tutuyor.

Doğayı yok ederek fiili durum yaratan şirkete karşı dik duruşunu sürdürüyor.

Diğer yandan, iktidarın çevreciliği ise ne yazık ki kamu spotlarındaki “Doğayı ve çevreyi koruma” sloganının ötesine geçemiyor.

İktidar kanadından, ağaç kesilmesine karşı çıkan duyarlı insanlara yönelik olarak her zaman olduğu gibi “kamu düzenini korumak” gerekçesi sunuluyor.

Bu anlayışa göre, yeşili katlederek anayasa suçu işleyenler değil, “Çocuklarımıza güzel bir doğa bırakalım, ormanları yok etmeyelim” diyenler kamu düzenini bozuyor.

Bir de kesilen ağaçların yerine “misli ile yeni ağaç dikme” savunması var ki bu durum karşısında da herhalde acı bir şekilde iç çekmek gerekli.

Yüzyıllar içinde büyümüş ağaçları kes, yerine misliyle ne zaman nasıl büyüyeceği belli olmayan çubuk dik.

Çevreyle, doğayla ilgilenenlerin çok iyi bildiği ve gerçekleri yansıtmayan bir ifade olduğu çok açık.

Gerçekler ortada.

Mücadele elbette ki sürecek.

Geleceği için uğraş veren Artvin halkı yalnız değil, arkasında ülke çapında büyük bir destek var.

Tekrar edelim.

Artvinliler gerçeği ve geleceği gayet iyi görüyor.

Artvinliler aslında devlettin yapması gerekeni yapıyor.