Okul hayatında ödevleri yaparken en çok ne karşımıza çıktı? Kes, yapıştır…
İnternetle birlikte bu daha da yaygınlaştı. Yeni bir fikir üretmeye hiç gerek kalmadı çünkü internet vardı. Aradığınız başlık altında yüzlerce makale, haber ve görsel anında elinizde. Daha sonra konu ne ise; ilgili yerlerini kes kes, yapıştır ve ödev hazır. Bu sistem beynimizi tembelleştirdi, herkesi hazıra alıştırdı. Sonuçta bugün en çok karşımıza çıkan şey: İntihal! 
İntihal nedir önce onu tanımlayalım. Türk Dil Kurumu’na göre; bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanması. İntihal bir tür sahtekârlık ve hırsızlıktır. Başlıca türleri: Alıntı ifadeler ve fikirler için kaynak göstermemek.
Bazen bilinçsizce, bilmeden olabileceği gibi ama çoğunlukla kasıtlı yapılan bilgi hırsızlığıdır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ na göre de suçtur. Kaynak göstermeksizin bir eserden alıntı yapmanın altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılacağı ilgili kanunun maddesinde belirtilmektedir.
Sosyal medya bunu daha da tetikledi. Sanki kendimize aitmişçesine sözler, şiirler paylaşıp duruyoruz. Her satırı bizi yansıtıyor katılıyorum ama o cümlelerin gerçek sahiplerini atlamak intihal oluyor! İşin en ilginç yanı da bunu yapan kişilerin aynı anda kendi eserlerinin çalındığını ima ederek şikâyetçi olmaları. Hatalar silsilesini ilk kim başlattı merak konusu.  
Bilimsel bilgiler konusunda bence durum biraz farklı çünkü yeni baştan ateşi bulamayız ya da telefonu icat edemeyiz. Bunlarla ilgili bilimsel açıklamaların kopyalanması “kaynağını koruyarak” tabi ki normal. Ama özellikle roman tarzında kitapların kopyalanması, akademik araştırmaların izinsiz kullanılması, içinden makale paragraflarının başkaları tarafından tezlerine yapıştırılması tam anlamıyla hırsızlık. Hırsızlık diyorum çünkü bilgi üretmek kolay bir iş değil. O bilginin yazılı bir sunuya dönüşmesi için arka planında kim bilir ne kadar süren yoğun bir çalışma var. Siz bunu hiç düşünmeden nasıl kullanabilir ve ben yaptım diyerek rant sağlayabilirsiniz? 
Hırsızlık; hem de nasıl? Kopyala, yapıştır…
Beğendiğiniz bir yazıyı ve ya fikri nasıl paylaşabiliriz derseniz; kaynak göstermeniz gerekir. Yani, bu kaynağın kime ait olduğu ya da hangi eserden alındığı belirtilmeli. Atıfta bulunulmalı, kaynakçada belirtilmeli ya da sayfa sonu dipnotu yapılmalı.
İşin en acısı da şudur ki; pazarlama kabiliyetine sahip olmayan ama en süper fikirleri üreten beyinler bu durumla en çok karşılaşanlardır. Sessizliğimiz mütevazı oluşumuzdan geliyor kabul ediyorum ama eğer bizimse fikir, buluş vb. ses çıkartmalıyız. Yoksa bulduklarımızı başkaları meşhur eder ve parlar. Bize ise kendimizi kanıtlamaya çalışmak kalır. Günümüzde popüler dünyada çok örneği var bunların. Kitaplara bakınca herkes mükemmel ama bir tanışsak sahipleriyle anlayacağız gerçek mi, intihal mi diye. 
Bu noktada Akademik Dürüstlük kuralını hatırlatmak istiyorum. “Sınav, ödev veya her hangi başka bir uygulamada emek ve bilgi hırsızlığı yapılmasına kesinlikle karşı çıkan, özgünlüğü savunan ve doğru eğitimin temelini oluşturan ilkelerden biridir.”
Sonuçta suç işlemeyelim, intihal yapmayalım.
Kendi fikirlerimizi üretemiyorsak ya da cümlelerimizi kuramıyorsak intihale yönelmeyelim. Kaynak belirtelim! 
Emeğe, bilgiye, bilime, fikre saygı! 
EBRU EMRE