Dinlerin çıkışı; tarih öncesine kadar gider demek doğrudur ama eksiktir. Önce İngiliz
yazar Christopher Hitchens keşke Göbekli Tepeyi öğrenseydi de ilk din MÖ. 4000
yıllarında diye bir iddiada bulunmasaydı. Ayrıca günümüz dinlerini MÖ. 4000 den
alıp bu günün şartlarıyla karşılaştırılması da abestir. İlla bir karşılaştırma yapacaksak
dini doktrinlerin son şekillerini aldıkları tarihle, örneğin Yahudilik için MÖ. 8 - 9.
Yüzyıllar, / Hristiyanlık için. 4. Yüzyıl. / İslam için. 6. Yüzyıldaki bilgiyle
karşılaştırmak doğru olabilir. Peki 12000 yıl öncesine ait Göbekli Tepe
kalıntılarındaki yaşam için ne diyeceksiniz? Bu yapının atalarımız tarafından neden
inşa edildiği tam olarak bilinmemektedir. En çok üzerinde durulan hipotez, Göbekli
Tepe’nin bir ibadet alanı olduğu yönündedir. Bu, eğer doğruysa, Göbekli Tepe’yi
insanlık tarihinin en eski yerleşik yaşam alanı ve ibadethanesi yapmaktadır.
Bence diyorum, bu benim fikrim. Dinin iki temel ihtiyaca cevap vermesi gerekir.
Birincisi içinde yaşadığımız dünyayı anlayıp sorgulayabilmemiz gerekir. İkincisi ise
ölümlülüğümüzle yüzleşmemizdir. Bu iki varsayım arasında bir bağ kurarak bize bu
dünyada nasıl davranmamız gerektiğini söyleyen doktrin de dindir.
Yine bence diyorum. Dinlerin genelde çıkış noktaları yaratılış yani başlangıçtır. Niçin
ya da neden yaratıldık? İnsanlık tarihi, yaradılışından beri bu niçin ve nedeni
çözmeye çalışmaktadır. Esas önemli nokta ise yaratılış ve bunun sebebidir. Dinlerin
kökeninin tarih öncesi çağlara dayanması söylemi ise eksiktir. Dinlerin kökeni tarih
öncesi çağları geçip ilk insana dayanır. O ilk insan zaten ya peygamberdir ya da; ben
tek başıma ne yapıyorum, beni buraya kim gönderdi? Diye başlayıp bir yaratıcı
bulma ihtiyacına düşer ve ilk din ortaya çıkar.