Kırım Platformu’nun açılış zirvesi 23 Temmuz 2021 tarihinde Kiev’de yapılmış, 46 ülke  “Kırım Platformu  Bildirisi”ni imzalamıştır.  Zirveye katılan ülkeler Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne verdikleri desteği   onaylamışlardır: “Uluslararası Kırım Platformu Zirvesi katılımcıları, tüm devletlerin toprak bütünlüğünü, birliğini ve egemenliğini koruyan uluslararası hukuk düzeni için tehdit edici sonuçlara yol açan ve uluslararası güvenliğine doğrudan meydan okuyan Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımıyor ve kınamaya devam ediyorlar.” 
Kırım Platformu, Ukrayna’nın, Kırım’ın işgaline yönelik uluslararası tepkinin etkinliğini artırmak, artan güvenlik tehditlerine karşı koymak, Rusya’ya uygulanan uluslararası baskıyı çoğaltmak, işgal rejiminin mağdurlarını korumak, insan haklarının daha fazla ihlal edilmesini önlemek ve Kırım’ın işgalden kurtarılmasını sağlamak amacıyla başlattığı bir “danışma ve koordinasyon” formatıdır. 

Zirveye katılan ülkelerin imzaladıkları  bildiride;  Kırım’da yaşayan Kırım Tatarları dahil  toplanma, düşünce, ifade, din ve inanç ile örgütlenme özgürlüğü  ihlalleri kınanmış,  gazeteciler ve  insan hakları savunucularına  uygulanan baskılar  eleştirilmiştir. Bildiride; Karadeniz’de güvenlik ve istikrarı bozan  Kırım’ın işgalinin,  bölgedeki seyir serbestisi kısıtlamalarının ve işgalci devletin Rus vatandaşlarını Kırım’a yerleştirerek yarımadanın demografik yapısını değiştirme girişimlerinin kabul edilemeyeceği açıklanmıştır. 
Kırım Platformu’nun; Kırım ve Akyar (Sivastopol) kentinin geçici Rus işgalini barışçıl bir şekilde sona erdirmek ve Ukrayna’nın bölge üzerindeki kontrolünü uluslararası hukuka  uygun olarak yeniden sağlamak amacıyla danışma ve koordinasyon formatı olarak oluşturulduğu açıklanmıştır.
Kırım’ın  ilhakını tanımama politikasını devam ettireceklerini  onaylayan  ülkeler; Kırım’ın askersizleştirilmesinden kaynaklanan yeni meydan okumalara karşı koyacaklar,  bölgede güvenlik ve istikrara yönelik artan tehditlere karşı  durmaya yönelik ortak çabalara destek vereceklerdir. İşgalci devlet Rusya’ya; uluslararası yükümlülüklerini yerine getirme, Kırımlılara yönelik insan hakları ihlallerine son verme,  uluslararası gözlem temsilcilerine Kırım’a engelsiz erişim sağlama çağrısı yapılmıştır.  
Ülke temsilcileri; işgal altındaki Kırım’da yaşayanların hak ve özgürlüklerini korumaya ve Kremlin yönetimi tarafından siyasi nedenlerden  dolayı Kırım ile Rusya’daki hapishanelerde alıkonulan Ukrayna vatandaşlarının serbest bırakılmasını sağlamaya yönelik çabaları da birleştirme kararı almışlardır.
Katılımcı ülkelere;   Kırım’a yakın  Ukrayna bölgelerinin geliştirilmesine katkıda bulunacak ekonomik, altyapı ve çevre projelerine destek verme çağrısı yapılmıştır.  Rusya’ya uygulanan baskıyı devam ettirme konusundaki kararlılıkları  onaylanmıştır.  Katılımcı ülkeler Rusya’yı, Kırım Platformu’nun faaliyetlerine yapıcı bir şekilde katılmaya da davet etmişlerdir. 

Kurulduğu tarih olan 1991'den 2013'e kadar Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı ve 1998'den  bu yana  Ukrayna Yüksek Şurası üyesi sayın Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu  Platform’da   önemli bir konuşma yapmıştır. Konuşmanın özeti aşağıdadır.
“Sayın Kırım Platformu’nun zirve toplantısına katılan çok değerli misafirlerimiz, Kırım Yarımadası’nı işgalden kurtarmak ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün savaşsız bir şekilde sağlanmasının yollarını aramak için bu platforma katıldığınız için size çok minnettarım. Ayrıca, Kırım’da yaşayan soydaşlarımız adına da sizlere teşekkürlerimi bildirmek isterim. Çünkü bu platform onların işgalden kurtarılmasına bir ümit ışığı olacaktır.

Platformun açılışında sanatçımız Camala’nın da şarkısında söylediği üzere 1944 sürgünü ve soykırımından sonra hayatta kalan Kırım Tatarları, yarım yüzyıllık bir devir içerisinde vatanlarına geri gelmek ve insani hakları için mücadele verdiler. Şimdi bu halk, yine Sovyet rejiminden daha beter olan işgalci rejim (Rusya) altında ve yine işgalcilerin baskısı neticesinde vatanlarını terk etmek zorunda kaldılar. Geçen 7,5 yıllık işgal yılları içerisinde 30 bin kadar Kırım Tatarı (yani halkın yüzde 10’nu) vatanlarını yine terk etmeye mecbur oldular ve Rusya’dan Kırım’a çeşitli kaynaklara göre 600 binden bir buçuk milyona kadar insan getirildi.

Dört ay önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Amerika CBC kanalına verdiği röportajda, ‘Rusya’nın Ukrayna topraklarına girmesi esas olarak Batı ülkelerinin Rusya’ya güvenmediklerinin bir neticesi oldu ve şimdiden bu ülkeyle ilişkilerde kırmızı çizgileri belirtmek gerekir’ dedi. 
mi?

Acaba, bir hukuk dünyasında yaşamak ve hukuku bozanları cezalandıran bir dünyada her ülkenin menfaatine olmaz mı? Tabii ki, her ülke ilk önce kendi güvenliğini düşünür, ama bir ülke, ‘ben daha güçlüyüm’ diyerek başka devletlerin topraklarını işgal edebiliyorsa ve bunun hiçbir cezası olmayacaksa o zaman hiçbir devlet kendisini güvende hissedemez. Kırım Tatarlarında bir atasözü var: ‘Çakalların saltanatı aslanlar uyanınca ve ayağa kalkıncaya kadar devam eder’.

Ümit ederiz ki, dünya devletleri, kaba kuvvet değil hukukun üstünlüğünün egemen olması için yakın zamanda ayağa kalkacak ve gerekli tedbirleri alacaktır. İşte Kırım Platformu’nun ve burada imzalanacak olan açıklamanın esas amacı budur. Bu açıklama, bazı sebeplerden dolayı buraya gelemeyen devletlerin imzalamasına açık olacaktır. Bu zor zamanda, Rusya’nın şantaj ve tehditlerine rağmen, Covid-19 salgınına rağmen, bu zirveye gelme fırsatı ve zamanı bulan tüm ülkelerin temsilcilerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Sağ olunuz!”
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Kırım Platformu’na  katılan ülkelerin pozisyonlarını not aldıklarını ve bundan gereken çıkarımları yaptıklarını açıklamıştır: “Tabii ki Rusya (Kırım Platformu forumuna katılacak) bu ülkelerin pozisyonlarını görüp not ediyor ve bundan gereken çıkarımları yapıyor. Kırım ile hiçbir ilişkisi olmayan yerlere gidip Kırım konusu mühimmiş gibi davranmanın manası yoktur.” 
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmıtro Kuleba’nın açıklaması da önemlidir: “Kırım Platformu, güvenlik alanında büyük bir kıta olan Ukrayna’nın bir parçasıdır. Ukrayna, bölge ve dünya için güvenlik mimarisi oluşturan bir devlettir. Yerleşik devlet bloklarına ek olarak, aynı görüşlere sahip insanlardan oluşan yeni esnek ittifaklar oluşturuyoruz. Kırım’ın işgalden kurtarılması amacıyla niteliksel olarak yeni bir uluslararası iş birliği sürecini başlatacak bir zirvenin eşiğindeyiz. Kırım Platformu Zirvesi sadece bir başlangıç. Gelecekte platform hükumetler, parlamentolar ve uzmanlar düzeyinde faaliyet gösterecek.” 
Ukrayna dahil olmak üzere 45 devlet ve uluslararası kuruluşun Kırım Platformu’nun kurucuları olacağını  açıklayan Kuleba, Letonya, Litvanya, Estonya, Polonya, Slovakya, Macaristan, Moldova, Slovenya, Finlandiya, AB Konseyi Başkanı, Romanya, Gürcistan, Hırvatistan’ın  Platform’da başbakan, İsveç ve Çek Cumhuriyeti’nin parlamento başkanları düzeyinde temsil edileceğini  belirtmiştir. 14 ülkenin  ise (Türkiye, Fransa, Almanya, İspanya, İtalya, Belçika, Avusturya, Hollanda, Lüksemburg, İrlanda, Danimarka, Bulgaristan, Karadağ, Kuzey Makedonya)  Platform’a dışişleri bakanları  seviyesinde katılacağı açıklanmıştır.
Platform’da; Birleşik Krallık ve Portekiz’i savunma bakanları, ABD’yi  Başkan Joe Biden’in özel temsilcisi ve ulaştırma bakanı, Norveç’i  Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı  temsil etmiştir.  Platform’a 3 uluslararası kuruluşta katılmıştır. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, NATO ve  Avrupa Konseyi  ise Genel Sekreter  seviyesinde katılım sağlamıştır. Yeni Zelanda, Malta, Japonya, Avustralya, Kıbrıs, Kanada ve  Yunanistan  Büyükelçi seviyesinde temsil edilmiştir.
Dışişleri  Bakanı Mevlut Çavuşoğlu  Kuruluş Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Ukrayna’nın bağımsızlığının 30. yılını kutlamış, Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü güçlü şekilde desteklediğini belirterek, "Uluslararası toplum, uluslararası hukukun (Kırım'ın yasa dışı ilhakı) bu ihlaline karşı tek ses halinde konuşmalı" değerlendirmesinde bulunmuştur. Çavuşoğlu Kırım Platformu Ulusal Ofisi'ni de ziyaret etmiştir. 
Bu kapsamda Ulusal TV’de 24 Ağustos’ta bir değerlendirme yapan  Doğu Perinçek   girişimi eleştirmiştir. Aydınlık Gazetesi’nde 22 Ağustos’ta yayınlanan yorumda, “Ciddi “aktörlerin” çoğu, büyük olasılıkla diplomatlar tarafından temsil edilecek. Yani, katılımları tamamen sembolik olacak. Ciddi uluslararası katılımcıların Kırım Platformu’na gerçek bir ilgisi gözükmüyor. Bunun tam tersi söz konusu olsa dahi, Türkiye, bu meselede kendi ve kardeş Kırım Tatarlarının çıkarları açısından hareket etmeli”  denerek Rusya’nın Kırım Tatar Türklerine yönelik insan hakları ihlalleri görmezden gelinmiştir. 

Dışişleri Bakanı  Çavuşoğlu zirve öncesi gazetecilerin sorularını şöyle   cevaplamıştır: "Kırım'ın illegal şekilde ilhakını hiç tanımadık ve tanımayacağımızı da sürekli vurguluyoruz. Sadece bunu söylemek yetmez. Kırım ve Ukrayna'nın toprak ve sınır bütünlüğünü Ukrayna'yı destekleyen diğer dost ve müttefik ülkelerle dile getiriyoruz, desteğimizi vurguluyoruz." 
Kuruluş Zirvesi'nde yaptığı konuşmada Kırım’ın yasa dışı ilhakından bu yana 7  yılı aşkın bir süre geçtiğini  hatırlatan Çavuşoğlu şunları söylemiştir:  "Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne olan desteğimiz çok güçlüdür. Uluslararası toplum, uluslararası hukukun bu ihlaline karşı tek ses halinde konuşmalı. Kırım Platformunun bizim dayanışma ve bağlılığımızı gösteren etkili bir forum olarak hizmet edeceğine inanıyoruz. Büyük Tatar entelektüeli İsmail Gaspıralı bir keresinde şöyle demişti: ‘Düşmek kolaydır ancak tekrar ayağa kalmak zordur.' Tatarlar, tarihimiz boyunca bütün zorlukların üstesinden gelmeyi başardı. Ukrayna Devlet Başkanı (Vladimir) Zelensky'e Parlamento ile Kırım Tatarlarını Ukrayna’nın yerli halkı olarak tanımaları konusundaki çabalarından dolayı teşekkür ediyoruz. Bu Platform, Kırım’a yönelik küresel farkındalığı artırmaya hizmet etmeli.”   
Çavuşoğlu, Platform’un sadece bölge ile değil halkla  ilgili olduğunu da  açıklamıştır: "Mevcut şartlar altında (Kırım'ın yasa dışı ilhakı) bu soruna yönelik kolay bir çözüm yok. Maalesef ki Birleşmiş Milletler mekanizması dahil uluslararası sistem, (Kırım meselesini) çözecek kadar iyi tasarlanmış değil. Diplomasi aracılığıyla barışçıl çözüm, hala tek yol. Bu da etkin koordinasyonu gerektiriyor. Bu Platform, barışçıl ve uzun vadeli çözümü başarabilmemiz için çabalarımızı koordine etme konusunda önemli bir başlangıcı işaret ediyor. Kırım, Ukrayna’dır."
Kırım’ın Rus işgalinden kurtarılmasına yönelik atılan bu adımdan rahatsız olan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Kırım’ın illegal şekilde işgalini hiç tanımadık” açıklamasından  rahatsız olduğunu belirterek, “Türk meslektaşımızın bu tutumunu kabul etmiyoruz. Rusya ile Türkiye arasındaki partnerlik ilişkilerinin ticari-ekonomik ve yatırım işbirliğine dayalı, gerçekçi ve sağlam bir temel üzerinde inşa edildi. Ancak bu, ilişkilerde önemli görüş ayrılıkları bulunmadığı anlamına gelmiyor. Önemli görüş ayrılıklarından biri de Kırım konusuyla ilgili. Türk meslektaşımızın bu tutumunu kabul etmiyoruz ve bunun tamamen yanlış olduğunu düşünüyoruz”  demiştir.
                                          …
Özgür yaşama kararlılığımızı tüm dünyaya bir kez daha ilan ettiğimiz ve ulusumuzun şanlı ordumuz ile birlikte yazdığı eşsiz bir kahramanlık destanı olan 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 99. Yıldönümü’nü kutlamanın mutluluğunu yaşamaktayız. Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, laik cumhuriyetimize, ulusal birlik ve dirliğine yönelik saldırılara karşı geçmişten aldığımız ilhamla, ülkemiz özgür ve bağımsız yaşama kararlılığını ilelebet sürdürecektir. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu zaferi bizlere armağan eden bağımsızlık ve özgürlük çabamızın bütün kahramanlarını, ülkemizin ve ulusumuzun bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve veren tüm aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, 30 Ağustos Zafer Bayramınızı  kutluyorum.