Önder Baloğlu 50 yıl meslekte gazeteci deyimi ile dirsek çürüttü.
Gazeteye gelenler onu ya daktilosu başında günlük yazılarını yazarken, ya da bir gün sonraki gazetenin 'mizampajını' tasarımını yaparken görürdü.
****
Önder Baloğlu sevilen ve saygı gören duayen bir gazeteciydi.
Ne siyasete, ne ticarete bulaştı.
O sadece gazeteciydi.
Uzun yıllar 'Görüşler' adlı köşesinde görüşlerini yazdı.
Sonra sekiz sütun yetmedi, 9. Sütun köşesinden topluma ışık tutmaya başladı.
Kendisine has üslubu ile binlerce yazı yazdı.
Yılların birikimi yazılarını iki kitapta topladı.
Görüşlerini günümüze ulaştırdı.
Kentin tarihine ışık tuttu.
****
Önder Baloğlu 6 yıl önce 64 yaşında iken ayrıldı aramızdan.
Sonra mı?
Kentteki gazeteci ve gazeteci dostları olmasa adeta unutuldu...
İzmir'de Atilla Sertel'in eşi gazeteci Ziynet Sertel'in ölümünün ardından 6 ay sonra; Bornova Belediyesi bir parka adını verdi.
Bornova belediyesini takdir ettik.
Önder Baloğlu için 6 yılda ne yapıldığına baktık.
****
Odunpazarı Belediyesi'nin Osmangazi Mahallesi'nde bir basın parkı vardı, yenilendi.
Keşke böyle bir parka Gazeteci Önder Baloğlu adı veriseydi.
Odunpazarının hakkını yemeyelim.
En azından Ceren Özdemir gençlik merkezindeki kütüphaneye adı verildi.
****
Siyasetle, ticaretle işin yoksa.
Düşüncelerin ve kalemin özgürse.
Biat etmezsen.
Kimsenin adamı değilsen,
Gerektiğinde kalemini kıracak kadar gözün karaysa.
Gazeteci hak ettiği değeri görmez...

*******

RENKLERİN BİR ÖNEMİ YOK... 
 

Eskişehir'de spor kulübü kurdu.
Türkiye liglerinde hentbol rüzgarı estirdi.
Eskişehir Polisgücü takımının yanı sıra, Eskişehirspor'a da sevdalıydı.
Biz kale arkasında fotoğraf çekmeye çalışırken, o da kale arkasındaydı.
Skor tabelasındaki durum, hal ve hareketlerine en fazla da yüzüne yansırdı.
Gol attığımızda mutluluğunu, gol yediğimizde üzüntüsünü gizlemezdi.
****
Sonra Diyarbakır'a gitti.
Onun tek rengi vardı, futbol.
Diyarbakırspor'un manevi başkanı oldu.
Gol atan futbolcular ona koşuyor, boynuna sarılıyordu.
****
Onun için renklerin ve kulüp isimlerinin önemi yoktu.
Spor ve futbol sevdalısıydı.
Her zaman huzur ve barışın peşinde koştu.
Ali Gaffar Okkan'ı renklerin kardeşliği başlığı altında bir kez daha anmak istedim.
Kulüpçülük ve taraftarlık adı altında birbirine düşmanlık besleyenlerin kulaklarına küpe olsun...