Bahsedeceğim ilk hikaye, Nobel Barış Ödülü sahibi Aung San Suu Kyi’nin yaşamının beyazperdeye aktarıldığı “The Lady” filmi.

Filmde, Burma’nın muhalif lideri Suu Kyi’nin zorluklarla geçen yaşam öyküsü anlatılıyor.

Yaşamına ev kadını olarak İngiltere’de devam eden iki çocuk annesi Suu Kyi, hasta annesine bakmak için ülkesi Burma’ya gittiğinde yaşamı değişiyor.

Siyasi eylemci olan Suu Kyi bir daha İngiltere’ye geri dönemiyor.

Suu Kyi, askeri cuntaya karşı halkın birleştirici simgesi olarak kabul gören bir kişilik olarak uzun bir süreçte ülkesinde etkin bir rol oynuyor.

1988’de Rangoon’da yarım milyon Burmalıya hitap eden Suu Kyi, askeri yönetimin son bulması için demokrasi çağrısında bulunuyor.

Bu zorlu yıllar içinde eşinden ve çocuklarından ayrı kaldığı günlerde büyük bir ızdırap yaşıyor.

Burma’da 15 yıl ev hapsinde esaret altında kalıyor.

Ülkesinden ayrıldığında tekrar geri dönme olanağı olmadığı için eşinin hastalığında ve son günlerinde yanında olamamanın imkansızlığı ile boğuşuyor.

Film, ülkesine demokrasi getirebilmek için gözü kara mücadele eden bir o kadar da barışçı ve sakin bir kadının öyküsünü tüm çarpıcılığıyla ortaya koyuyor.

İkinci bahsedeceğim mücadeleci kadın ise Aysel Çelikel.

Aysel Çelikel’in yaşamını anlatan “Adalet Yoksa Gelecek De Yok” kitabı gazeteci Berat Günçıkan tarafından yayına hazırlanmış.

Nehir Söyleşi türündeki kitapta,

Akademisyen,

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinin ilk kadın Dekanı,

İlk kadın Adalet Bakanı,

ÇYDD Genel Başkanı,

Aysel Çelikel’in yaşam öyküsü anlatılıyor.

Hukuka adanmış bir ömür,

Kadın hakları için verilen yoğun mücadele,

Tüm baskılara karşın sürdürülen sivil toplum etkinlikleri;

Türkiye’nin siyasal ve toplumsal tarihi içinde anılar ve örneklerle anlatılıyor.

Diğer yandan,

Annesinin bakımını ihmal etmeyen bir evlat,

Evinin ve iki çocuğunun düzenini aksatmadan yürüten özverili bir anne,

Eşine saygıyla bağlı, iddialı bir meslek kadınının,

82 yıllık yaşam öyküsü gözler önüne seriliyor.

Kadın öyküleri birbirine benziyor.

Ev, eş, çocuk, anne, baba bakımı.

Hep zaman baskısı.

Akılda kalan evdeki işler.

İşyerinde erkek egemen anlayışa karşı verilen mücadele.

Toplumsal baskılar.

Siyasi mücadele ve tehditler.

Tüm zorluklara karşın çıkış yolu ne derseniz?

Uzun koşucu olmak.

Dik durmak.

Mücadeleci olmak.

Kadınların mücadelesinden alınacak çok dersler var.