CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU grup toplantısında dikkat çekici bir iddiada bulundu. Konuşmanın iddia kısmı şöyle;
"Genç bir avukata yetki veriliyor. Bütün rantiyeciler, vurguncular, rüşvetçiler, yolsuzluk yapanlar, 17-25 Aralık olayları… Kendileriyle ilgili çıkan bütün olumsuz haberleri sosyal medyadan çıkarmak istiyorlar mahkeme kararlarıyla… Bu konuda genç bir avukata yetki verildi, bütün asliye hukuk hakimleri uyarıldı. ‘Bunun açtığı davaları kabul edeceksiniz.’ denildiğini biliyorum. Gerekirse, iş büyürse o avukatın ismini açıklarım. “İktidarı kaybetmeden yolsuzluk dosyalarını nasıl yok ederiz” diye düşünüyorlar. Feriştahı gelse yok edemezsiniz. Biz kul hakkının hesabını sormazsak niye iktidar oluyoruz. Kul hakkını, garip gurebanın hakkını hukuku savunmayacaksak, sormayacaksak biz niye iktidar olacağız."
Yargının siyasetten etkilendiğini ve yürütmenin gölgesinde kaldığını zaten biliyorduk, ancak bu iddia oldukça vahim. Yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı, adil yargılanma, haber alma özgürlüğü, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve anayasal düzeni ihlal etmek gibi saymakla bitmeyecek pek çok hukuk kuralının çiğnenmesi tek bir iddiada yer almış.
Hâlihazırda en çok erişim engeli kararı çıkartılan haberler, iktidar yöneticilerinin yolsuzluk ve usulsüzlüklerine ilişkin iddiaları gündeme getiren haberler. Hatta erişim engellemelerini duyuran haberlere dahi erişim engeli getirildiği biliyoruz. Örneğin geçmişte, İBB’nin geçmiş dönemde yapılan yolsuzluk ve usulsüzlüklere ilişkin suç duyurusu üzerine yapılan haberlere erişim engeli getirilmesi ardından, söz konusu erişim engeli hakkında yapılan haberlere de erişim engeli getirildi. Bu kararlar tek başına rahatsızlık vericiyken, bu konuda bir avukata yetki, hâkimlere ise talimat verildiği iddiası yenilir yutulur gibi değil.
Hâkimlere talimat verilmesi suç olduğu gibi, eğer iddia somutlaşır ve gerçek olduğu ortaya çıkar, hâkimler de bu talimatlara uyarlar ise kendileri de suç işlemiş olacaklardır. Yargı içerisinde halen daha talimat almayan, emir kabul etmeyen hakimler olduğunu biliyoruz. Biz de uyaralım kendilerini, vicdanınızı, özgür kanaatinizi ipotek etmeyin, suça ortak olmayın.